Haram nedir ne demektir? Haram ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Yuvarlak yasak işareti üzerindeki haram yazısı
  1. Kullanılması ya da yapılması dince yasaklanmış olan (helal karşıtı): Evcil olanlardan deve, sığır, manda, koyun, keçi, tavuk, kaz, ördek, güvercin helaldir. Katır ile eşeğin etini yemek haramdır. (Kolektif)
  2. Dokunulması, kullanılması, görülmesi belli kişilerin dışındakilere yasak olan: Mekke kentinin içinde ve çevresinde belli yer ve yöreler Müslümanlardan başkasına haramdır.
  3. (mecazi) Yasak: Sensiz uykuyu haram bilen için / Ayrılık ölümün diğer ismidir. (C. S. Tarancı)


Haram ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "haram" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Haram etmek:
    1. Yasaklamak: Resullullah (sav) şöyle buyurdu "... Sizin için helal olanı alınız. Allah'ın haram ettiğini de bırakınız."
    2. O şeyden umulan yarar ve rahatı tattırmamak: Gece boyu bütün mahallenin uykusunu haram etti bağırıp çağırmasıyla.
  • Haram olmak: Bir şeyden yararlanamaz olmak: Bu tatil, ikmale kaldığım için haram oldu.
  • Haram olsun!: "Hayrını, yararını görmesin, içine sinmesin" anlamında bir beddua sözü: "Ne, ne, ne? Bana el mi kaldıracaksın, nankör hınzır? Küçük yaştan beri sana verdiğim emekler haram olsun..." (G. Sabri)
  • Haram yemek: Dini inanlara aykırı olarak yani haksız olarak bir şeye el atmak, sahip çıkmak, hakkı olmayan para ile geçinmek: Haram yiyen insan kötü şeyler düşünür. Gönlü kötülüklere meyleder. Kötü işler yapar. Bunun için atalarımız "Haram yiyen, haramî olur" demişlerdir. (R. Özdirek)
  • Harama uçkur çözmek: (halk dilinde) Nikahsız olarak cinsel ilişkide bulunmak: Senin olmayanı alma, sahiplenme; namuslu ol, beline sahip çık, harama uçkur çözme, başkasının ırz ve namusuna göz dikme; yalan söyleme, görmediğine tanıklık etme ve kırıcı söz etme... (M. Ulusoy)
  • Dünyayı (birine) haram etmek: Hayatını yaşanılmaz duruma getirmek: Benim gibi bir öksüze dünyayı haram etmeğe nasıl kıydın? Yiğitliğine yakışır mıydı? (E. Sarı).
  • Eli harama uzanmak: Dini bakımdan yasaklanmış bir işe yönelmek: Harama uzanan elin titremedi, harama yürüyen ayağın sendelemedi, harama bakan gözlerin körelmedi, tövbe et. (H. Bilgin)
  • Emdiği süt haram olmak: Herhangi bir isteğinin yapılmamasından sonra ilenmek: Hiç bir şey yapmadın ha? Emdiğin süt olsun haram olsun, dursun gözüne dizine! (O. Kemal)


Haram ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde "haram" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Haram geldi, helali de götürdü: Haksız ve haram yollarla elde edilen kazancın, doğru ve helal yollardan kazanılanları da yok edeceğini ifade eder. Yalan ve hileyle yapılan işin bereketi olmaz, aksine kişinin kazancına da zarar verir.
  • Haram harama gider: Haksız veya haram yolla elde edilen kazançların yine yanlış ve kötü yollarda harcanacağını ifade eder. Haksız kazanılan paranın bereketi olmadığı gibi, insana fayda yerine zarar getirir.
  • Haram helalden tatlı gelir: Emek harcamadan veya haksız yolla elde edilen şeylerin insana daha cazip geldiğini anlatır. Ancak bu, insanı yanlış yollara sevk eden yanıltıcı bir duygudur.
  • Haram mal bereket tutmaz: Haksız kazanç çabuk kaybedilir. Hayır getirmez.
  • Haram mal karın doyurmaz, doyursa da devamlı olmaz, olsa da hayırlı olmaz: Haksız yollardan elde edilen kazancın sahibine fayda getirmeyeceğini ifade eder. Haram kazanç ilk başlarda faydalı oluyor gözükse bile, uzun vadede hayır ve bereket getirmez.
  • Haram malın sonu olmaz: Haksız kazancın sürdürülebilir olmadığını ifade eder. Haram yollardan elde edilen mal, er ya da geç elden çıkar ve hayır getirmez.
  • Haram para ya belaya, ya binaya, ya zinaya/gider: Haram kazançla hayırlı bir iş yapılamayacağını ifade eder.
  • Haram yiyen, harami olur (?): Haksız kazanç elde eden kimselerin zamanla kötülük ve haksızlık yapmaya alışacağını ifade eder. Haramla beslenen kişinin karakteri bozulur ve kötü işler yapmaya meyleder (harami: Haydut, eşkıya, yol kesen kimse).
  • Harama basan tez düşer: Haram kazançla ve kötü yollarla zenginlik sağlamaya çalışan kişiler bu amaçlarına ulaşamazlar.
  • Harama el uzatma: İnsan geçimini uygunsuz işlerden değil, yasal yollardan ve emeğinin karşılığıyla sağlamalıdır.
  • Harama uçkur çözme: İnsan hakkı olmayan şeylere yasa ve din dışı yollardan sahip olmaya çalışmamalıdır.
  • Harama hile karıştırma: Zaten yanlış ve yasak olan bir şeyi daha da kötüleştirmekten kaçınmak gerektiğini ifade eder. Haram bir işi yaparken bile dürüst olunmadığında sonuçları daha da vahim olabilir.
  • Haramdan gelen harama gider: Haksız yere bir şey kazanan insan onu hayırlı işlerde kullanmaz.
  • Haramdan şifa olmaz: Haksız kazanç ya da yanlış yollardan elde edilen şeylerin kişiye fayda getirmeyeceğini ifade eder. Haram yollarla elde edilen kazanç ya da mal, maddi ya da manevi açıdan insana iyilik getirmez.
  • Haramın bereketi olmaz: Başkalarının hakkını yiyen kimsenin kazancı yokluk ve yalnızlıktır.
  • Haramın temeli (binası) olmaz*: Haram kazanç bir işe yaramadan telef olur gider.
  • Haramzade pazar bozar, helalzade pazar yapar (Helalzade barıştırır, haramzade karıştırır)*: Sütü bozuk kişi, iki kimsenin arasını açar, anlaşmalarına engel olur; soylu kişi ise ara buluculuk yapar, anlaşmalarına yardım eder.
  • Haramzadeden hayır bekleme: Yasak ve uygunsuz yollarla geçimini sağlayan kişilerden kimseye hayır gelmez.
  • Haramzadenin gözü yaşlı olur:
    1. Çalarak, kandırarak başkalarının sırtından geçinen kimseler kendilerini masum ve çaresiz göstermeye çalışırlar.
    2. Haram yolla kazanç sağlayan veya haksızlık eden kişinin sonunda mutsuz ve sıkıntılı olacağını ifade eder. Haram mal, kişiye huzur yerine dert getirir.
  • Aslını saklayan (inkâr eden) haramzadedir*: Kişi yoksul, görgüsüz bir aileden gelmekle değersiz olmaz, toplum içindeki yerini kendisi kazanır.
  • Çocuğun yediği helal, giydiği haram*: Çocuğun iyi beslenmesi için ne kadar para harcansa yeridir. Ama çocuk giyeceğini hor kullandığı, çabuk büyüdüğü için giysileri kısa zamanda küçük gelmeye başlar; bu nedenle çocuklara pahalı giysi almak doğru değildir.
  • Çok konuşanda var bir yalan, çok zenginde var bir haram: (İstisnalar olmak üzere) Çok konuşmayı alışkanlık haline getirenler anlatacak gerçek hikayeleri kalmayınca yalana baş vurabilirler. Çok zengin kimseler de kazançlarına hile karıştırmış olabilirler.
  • Çok söz (laf) yalansız, çok para (mal) haramsız olmaz*: (İstisnalar olmak üzere) Aşırıya varan konuşmada da, kazançta da sahibine duyulan saygınlığı yok eden bir nitelik ya da hoş karşılanmayacak bir durum olduğu düşünülür.
  • Et yiyenin eti yenmez: Et yiyen hayvanların eti inançlarımıza göre haramdır.
  • Eve gerek iken mescide haram (Eve gerek olan mescide haramdır/Evin içi dururken dışına haramdır): İnsan yardımda bulunurken ihtiyacından fazlasını vermesi gerektiğini anlatır. Örneğin insanın evde yere serecek halısı yoksa camiye halı alıp bağışlaması düşünülemez.
  • Gıybet haramdır: Başkaları hakkında kötü sözler söylemek ve başkalarını çekiştirmek haramdır.
  • Helal ise hesap, haram ise azap: Helal yoldan kazanılan malın insanı rahatlatacağı ve hesap vermekten çekinmeyeceği anlamını taşır. Haram yolla elde edilen kazancın ise kişiye sıkıntı ve azap getireceğini ifade eder.
  • Helal malın şeytan yarısını alır, haram malı sahibiyle beraber götürür: Dürüst yollarla elde edilen kazanç kişiyi yokluğa düşürmez, ama başkalarının hakkıyla geçinen kimse bunu hayatıyla öder.
  • Kaygılıya sohbet haramdır: Bir derdi olan kimse konuşmaya, eğlenmeye fazla zaman bulamaz. Çünkü o yalnızca bu sıkıntıdan kurtulmayı düşünür.
  • Mekruh yiyene (yüze) haram söz yakışır: Haram yolla kazanç sağlayanların sözleri de dürüst olmaz.
  • Mescide gerek olan meyhaneye haramdır*: İnsanın kendisine gerekli olan bir şeyi yabancıya vermesi doğru değildir.
  • Miden alırsa domuz eti ye: İnsan karakterinin zayıflığı oranında harama tenezzül eder.
  • Mümine eziyet haramdır: Kimseye zararı olmayan, namuslu, dürüst kimselere kötülük yapmak günah sayılır.
  • Unsuz yerin suyu haram, susuz yerin unu haram: Bir işte iyi sonuç alabilmek için, gerekli araç gerecin eksiksiz olması gerekir. Eksik malzemeyle yapılan işten iyi sonuç alınmaz.
  • Yalan söylemeyince laf üremez, haram katmayınca mal üremez: (İstisnalar olmak üzere) Çok konuşanlar gerçekleri yalanla çoğaltırlar. Çok malı olan da kazancına hile karıştırmış olabilir.
  • Yolcuya sohbet haramdır (Yolcuya muhabbet haram): Yolculuk sırasında kişi konuşarak zaman kaybetmesi yerine çevreyi gözlemek daha yerinde bir davranış olur.


Haram ile ilgili birleşik kelimeler


  • Haram lokma: Dinin kurallarına veya toplumun geleneklerine aykırı olarak elde edilen şey: Haram lokma kalbi öldürür. Helal lokma ise kalbi diriltir. Lokma vardır; kalbi nurlandırır. Lokma vardır; kalbi karartır. Lokma vardır; seni dünya işleri ile meşgul eder. Lokma vardır; seni ahiret işleri ile meşgul eder. (Abdulkadir Geylâni)
  • Haram para: Hak edilmemiş bir biçimde, özellikle yasa dışı yollardan kazanılan para: Haram para aile fertlerinin burnundan fitil fitil gelir! (T. Akansu)
  • Haramzade:
    1. Evlilik dışı birleşmeden doğan çocuk.
    2. (mecazi) Soysuz, kötü kişi: Aslını inkâr eden haramzadedir.

Ayrıca bkz.: Helal ile ilgili atasözleri ve deyimler