Cimri nedir ne demektir? Cimrilik ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Elinde iki deste Türk parası tutan çirkin çirkin gülümseyen cimri adam
Cimri
Parasına, malına tutku derecesinde düşkün olan, türlü sıkıntılara katlanarak para biriktiren, elindeki parayı harcamaya kıyamayan, eli sıkı, pinti, hasis, nekes: Cimri, dünyada kendi nefsine cömert davranmaz, bütün malını mirasçılara vermeye razı olur (Hz. Ali ra.). Dost kazanmak için cömert ol, bil ki, hasisin dostu yoktur (A. F. Başgil). Kötü kimseler olsalar bile, cömertler için herkesin kalbinde bir sevgi vardır. İyi olsalar bile, cimrilere karşı herkesin kalbinde yalnız nefret vardır. (Yahya bin Muaz)


Cimri ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde ya da anlamında "cimri" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Ateşe vursan duman vermez: Cimri olanlar için söylenir. Bu kişiler, en küçük harcamayı bile yapmaktan kaçınır, hiçbir şekilde maddi yardımda bulunmazlar.
  • Canını al, parasını alma: Çok cimri kimseler hakkında kullanılır: Selim'in canını al, parasını alma... Bu kez de parayı ben vermek zorunda kaldım. (A. Nesin)
  • Cebinde akrep olmak: Çok cimri olmak: İşte halkın, cebinde akrep var diye anlattığı cimri budur, kendi yediğini, yalnız başkasından değil, kendisinden de kıskanır. (H. Özbay)
  • Çoban köpeği gibi ne yer ne yedirir: Çok cimri kimseler için kullanılır: Sözgelimi, "çoban köpeği gibi ne yer ne yedirir" deyiminin kahramanı gibidir romandaki "Akkuş". Bilindiği gibi iyi çoban köpeği, kurdun yaraladığı veya sürüden ayrı düşmüş davarı katiyen bırakmaz, başında bekler, korur onu. Davar ölmüş olsa bile yemez. (M. Bayrak)
  • Eli cebine (cüzdanına veya kesesine) gitmemek (varmamak): Çok cimri olmak: İmkanı olduğu halde nimetin eseri üzerinde görünmez, fakir gibi giyinir, eli cebine gitmez, cimrilik yapar. (M. M. Kersi)
  • Eli sıkı (olmak): Cimri, hasis (olmak): Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. (İsra Suresinden)
  • Günahını vermez: Kendisine zararı olacak şeyi bile başkasına vermek istemeyecek kadar cimri: Değil kayık, adama günahını vermez. Koklatmaz bile. (T. Dursun K.)
  • Ne yer ne yedirir: Cimri insanların tutumunu anlatır: Kerim, yemeyip yedirir. Cömert, yer ve yedirir. Kötü, ne yer ne yedirir. Rezil, ne yer, ne yedirir, yedirene de mani olur (M. L. Arslan). Ne yer, ne yedirir; tükürür mundar eder. (M. Gökçeoğlu)
  • Ölmüş eşek arıyor ki nalını söksün: Cimri, hiç olmayacak yerden çıkar sağlamaya çalışan kişiler için söylenir.
  • Yağmur olsa, kimsenin tarlasına düşmez (yağmaz): Yapabileceği halde kimseye iyilik etmeye eli varmaz: "(...) ama yine de tohumluk buğdayı teslim etmez. Çünkü mal canlısıdır, üstelik cimridir. Bu adam yağmur olsa kimsenin tarlasına yağmaz, iyi biliyorum" diye düşünüyordu.


Cimri ile ilgili atasözleri ve anlamları


İçinde veya anlamında "cimri" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Cimri öldü, gönlü ölmedi: Cimriliğiyle tanınan bir kişinin ölmesi, onun içsel tutumlarının veya değerlerinin değişmeyeceğini ifade eder. Kişinin zenginliğine rağmen cömertlikten uzak durmasının kalıcı etkilerini vurgular.
  • Cimrinin zararı cömerdin kârından fazla olur: Cömert insan malın iyisini almak için paraya acımaz; malı bozulmadığı için uzun süre kullanır. Cimri insan ise paraya kıyamadığı için ucuz ve kötü mal alır; mal çabuk bozulur ve tekrar tekrar almak zorunda kalır.
  • Akmayan çeşmenin yanına kimse gelmez: Eli sıkı ve cimri kişilerin etrafında kimsenin bulunmayacağını ifade eder. İnsanlar, yardımlaşmayan, paylaşmayan kişilere yakınlık göstermezler.
  • Bahil adam her dem zelil olur: Cimri ve eli sıkı insanların her zaman küçümsendiğini veya değersiz görüldüğünü ifade eder. Cömert olmayan kişiler, başkaları tarafından saygı görmez ve sürekli aşağılanabilir (bahil: cimri, pinti, hasis, nekes).
  • "Bende kırk yıllık sirke var" diyenden biraz sirke istemişler, "Eğer her isteyene verseydim bende kırk yıllık sirke olur muydu?" demiş: Cimri kişilerin vermekten kaçındığını ve varlıklarını başkalarıyla paylaşmadığını anlatır. Kendilerinde olanı koruma uğruna başkalarına yardım etmekten çekinen kişilere eleştirel bir şekilde yaklaşır.
  • Cömertle nekesin (Nekesle cömerdin) harcı birdir*: (atasözünün anlamı)
    1. Cömerdin de nekesin de öldükten sonra sarılacağı kefen aynıdır (nekes: Cimri).
    2. Cimri, ucuz diye bir şeyin kötüsünü alır; ama aldığı kısa sürede yıpranıp bozulduğundan yenilerini almak zorunda kalır. Cömert ise çok para verip her şeyin iyisini alır. Sonuç olarak cimri de cömert de aynı parayı harcamış olur.
  • Cömerdin bir akçası, cimrinin hazinesinden bereketlidir: Cömertlikle yapılan küçük bir katkının insanlara faydası olmayan büyük zenginlikten daha çok işe yarayabileceğini anlatır.
  • Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir*: Cimri kimse, pişirdiği yemek bitmesin diye yemeden doyduğunu söyler.
  • Eli sıkı varlıklının konuğu olmaktansa eli açık yoksulun konuğu olmak yeğdir: Zengin fakat cimri kişi kimseye yardım etmez, evine gelen misafire bile ikramdan kaçınır; yoksul fakat cömert kimse ise, elinden geldiği kadar herkese yardım eder, konuğunu imkanları elverdiğince ağırlar.
  • Er cimri olursa, avrat yüzsüz olur: Karısına iyi bakmayan koca, onu yanlış davranışlara yöneltir.
  • Hak yoluna vermeyiz bir mangır, şeytan yoluna gider tangır tangır: İnsanların hayırlı işlere para harcamakta cimri davrandıklarını, ancak kötü veya yanlış işlere kolayca para harcayabildiklerini ifade eder.
  • Hasis zengin, ücretsiz kasa bekçisidir: Cimri bir zenginin, varlıklarını sadece korumakla yetindiğini ve bunlardan kimseye fayda sağlamadığını anlatır. Zenginliğini cömertliklerle ve iyiliklerle paylaşmadığı için, aslında sadece parayı koruyan bir bekçi konumuna düşer (hasis: paraya düşkünlüğünden elindekini harcayamayan).
  • Hasisin dumanını yel, sofrasını el görmez: Cimri, pinti kişi, en değersiz malını bile herkesten gizler (hasis: cimri).
  • Hasisten sadaka istemişler, fetva söylemiş: Cimriden yardım isteyen kimse, bol bol nasihat dinler.
  • Kar kuytuda, para pintide eğleşir*: Her şey, saklanabilen yerde ve saklamasını bilenin yanında bulunur.
  • Karun malına malik olsa, bir akçesine kıymaz: Cimriliği huy edinmiş kimseler dünyanın en zengin insanı bile olsalar yine de cimriliklerinden vazgeçmezler.
  • Mal yemezin malını şeytanlar yer: Çok malı olduğu halde halâ cimrilik eden kimselerin malı ya hırsızlığa uğrar ya da bir felakete.
  • Nekes ne yer, ne yedirir: Eli sıkı, cimri kişiler, kendileri de harcama yapmaktan kaçınırlar, başkalarına da yardım etmezler.
  • Nekesin dostu olmaz: Pinti eli sıkı kişileri kimse sevmez, çünkü kimseye faydalan yoktur (nekes: cimri).
  • Parası aziz olan, kendisi zelil olur (Parasını aziz eden kendisini zelil eder): Parasına kıyamayanın kendisi alçalır. Parasını harcamada cimrilik yapanlar çevrelerinde hiç sevilmezler (zelil: Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan).
  • Pinti cennete girmez, girse de rahat bulmaz: Kimseye yararı olmayan, bencil ve cimri insanlar toplumda sevilmezler ve istenmezler.
  • Sizde yiyelim içelim, bizde gülüp oynayalım: Cimri ve bencil kişiler, masraf ve zahmet olur diye misafir ağırlamaktan kaçınırlar.
  • Taştan yağ çıkar, ondan çıkmaz: Eli sıkı, cimri insanlardan kimse yardım göremez.
  • Varlık içinde darlık: Varlığa sahip olduğu halde cimrilik eden insanların tutumunu eleştirir. Kişinin zenginliğine rağmen cömert olmaması durumunda yaşadığı kısıtlılığı ve mutluluğu kaybetmesini ifade eder.
  • Yemeyenin malını yerler (üstüne bir bardak su içerler)*: Cimri insanların mallarını sağlığında yakınları, öldükten sonra da mirasçıları yer: "İş dünyası böyledir, yemeyenin malını yerler diye kendimi avutmaya çalıştım. Kurtlar sofrasında çok kuzu yedim. İstediğimi elde ettim. Çok zengin oldum ama kanser de oldum" diyen bir adam... (N. Gün)

Ayrıca bkz.: Cömert ile ilgili atasözleri ve deyimler