Bitmek ne demektir? Bitmek ile ilgili deyimler ve anlamları
bitmek (I)
- Tükenmek, kalmamak: Para bitti. Ekmek bitmiş.
- Sona ermek, tamamlanmak: Yolculuk bitti. İnşaat bitti. Bir çağ bitti, yeni bir çağ başladı.
- Çok yorulmak, güçsüz kalmak: Uğraşıp didinmekten bittik.
- Güçsüz kalmak, çok zayıflamak: Zavallı çocuk bitmiş.
- (mecazi) Çok sevmek, bayılmak: Bu müziğe bittim.
bitmek (II)
- (Bitkiler ve tüy, saç gibi şeyler için) Çıkıp yetişmek, uzamak: Ot bitmek. Dilinde tüy bitmek.
- (mecazi) Birden ortaya çıkmak: Bu çocuk da nerden bitti şimdi. Birdenbire yanımda bitiverdi.
Bitmek ile ilgili deyimler ve anlamları
- Bitmek tükenmek bilmemek: Bir türlü sonu gelmemek: İçimde bitmek, tükenmek bilmeyen bir yangın var. Bitmek, tükenmek bilmeyen bir alev yanıyor içimde. (M. Salgıncı)
- Bitmez tükenmez: Hiç bitmeyen, sonu, ardı arkası gelmeyen, uçsuz bucaksız: Kanaatkârlık, bitmez-tükenmez bir hazinedir. (M. E. Coşan)
- Oldubitti: Başkasına karışma fırsatı vermeden bir işi aceleye ve kargaşaya getirip sonuçlandırma: Bunu sana açıkça önersem belki kabul etmeyecektin. "Onun için sana bir oldubitti yapmayı daha uygun buldum." (İlgili cümle kaynağı: N. Yeğinboğalı)
- Oldubittiye getirmek: Geri dönülmesi güç veya olanaksız bir durum yaratmak, emrivaki yapmak: "Hadi bakalım, zaman kaybetmeyelim. Onları cephe gerisine götürelim." diyerek, oldubittiye getirdi hemen olayı. (V. Sağlam)
- Oldum bittim (oldum olası): Bildiğinden ya da boşladığından beri: Bu adam oldum olası huysuzdur.
Soru/Yorum Formu