- Metal bir nesne sert bir yüzeye düştüğü zaman çıkan ses.
- (sıfat) Parasız, züğürt: Mahmuz, çizme yerinde ama cepler tıngır mıngırdır güzelim... (H. E. Adıvar)
- (sıfat) Boş.
- Para: Benim o günkü tıngır durumuma göre bugün bile alınması güç bir hazineydi (M. Ertuğrul). "Tıngırı tosla bakalım."
Tıngır ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "tıngır" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Tıngır elek (tıngır hamam), tıngır tas: Eşyası az olan yer veya ev, az eşyalı: Bir insan gibi değil, bir oyuncak gibi sevilmiş, ellerde taşınmıştı. Tıngır elek tıngır tas bir odada öpücüklerle büyütülmüştü sadece. (Ö. Başargan)
- Tıngırı yolunda: Kazancı iyi: "İşi gücü iyiymiş, tıngırı yolundaymış" dedi.
Tıngır ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "tıngır" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç:
- Kişinin sürekli başkaları için çalışıp kendi ihtiyaçlarını ihmal ettiğini ifade eder. Emek harcarken kendi çıkarlarını göz ardı etmenin sonuçları, kişiyi yetersiz ve aç bırakabilir; bu da özverinin bazen zarar verebileceğini gösterir.
- Kazanmak için çaba sarf etmeyen ve zamanını boşa harcayan kişi, yaşamı boyunca zorluklarla karşılaşır; bu da kişisel çabanın önemini ortaya koyar.
Tıngır ile ilgili birleşik kelimeler
- Tıngır mıngır:
- Bir şey yapılırken çıkan sesin kuru, çınlamalı ve yankılı olduğunu anlatır: Tamburayla tıngır mıngır bir şeyler çaldı.
- Yavaş ve düzenli bir şekilde: Pireler berber iken, develer tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken... (E. Sarı)
- Tıngır tıngır: Bir şey yapılırken boş tenekenin çıkardığı ses gibi ince, kuru ve çınlamalı bir sesin biteviye tekrarlandığını anlatır: At arabası tıngır tıngır gidiyordu...
Soru/Yorum Formu