|
Teneşir |
Üzerinde ölmüş kişilerin yıkandığı tahta, sac, taş, mermer gibi çeşitli malzemelerden yapılan kerevet, salacak:
Beyaz bir vücut, yıkandıkça güzelleşen bir naaş, yeni bir teneşir üzerinde, yıkayanların ellerine tabi, uzanmış yatıyordu. Bütün nazarlar, Sultan Abdülhamid Han'ın teneşir üzerinde yatan kapalı gözlerinde idi. (Ö. F. Yılmaz)
- Teneşire gelesi: "Ölesi" anlamında bir beddua: Teneşir ile ilgili olarak halk arasında Sırtı teneşire gelesice, senin sırtın teneşire hiç gelmeyecek mi? (M. Sarlık)
- Teneşire gelmek: Ölmek.
Teneşir ile ilgili deyimler ve anlamları
- Teneşir horozu (kargası):
- Çok zayıf kimse: Her ikisi teneşir horozuna dönmüşler, nedir onların hali.
- Ölüme yaklaşmış, ölüme mahkum.
- Teneşir paklamak:
- Yaşadığı sürece pisliği, kötülüğü sürmek ancak ölürse çevresi rahat edecek biri olmak: Kırkından sonra azanı teneşir paklar. (Atasözü)
- Ecelin yaklaştığını belirtmek için kullanılır: Yaşlılar da bazen "bizi ancak teneşir paklar" diyerek zamanının geldiğini vurgulamak ister. (İlgili cümle kaynağı: A. A. Çınar)
Soru/Yorum Formu