Teneşir nedir ne demektir? Teneşir ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Beyaz bir ortamda üzeri boş bir teneşir
Teneşir

Üzerinde ölmüş kişilerin yıkandığı tahta, sac, taş, mermer gibi çeşitli malzemelerden yapılan kerevet, salacak: Beyaz bir vücut, yıkandıkça güzelleşen bir naaş, yeni bir teneşir üzerinde, yıkayanların ellerine tabi, uzanmış yatıyordu. Bütün nazarlar, Sultan Abdülhamid Han'ın teneşir üzerinde yatan kapalı gözlerinde idi. (Ö. F. Yılmaz)

Teneşir ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "teneşir" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Teneşir horozu (kargası):
    1. Çok zayıf kimse: Her ikisi teneşir horozuna dönmüşler, nedir onların hali.
    2. Ölüme yaklaşmış, ölüme mahkum.
  • Teneşir paklamak:
    1. Yaşadığı sürece pisliği, kötülüğü sürmek ancak ölürse çevresi rahat edecek biri olmak: Şimdi düpedüz eşkıyayız ki, teneşir paklar paklasa paklasa, yahut kusurumuzu tamirin yolunu bulmalıyız. (Y. Bahadıroğlu)
    2. Birisi için ölümden başka çıkar yol bulunmadığını ve ecelin yaklaştığını belirtmek için kullanılır: Bizi teneşir paklar artık. Dört kollu sal tahtasının yönü yüzümüze döndü, bakıp durur, ne zaman sırtımıza binecek diye. (B. T. Salihoğlu)
  • Teneşire gelesi: "Ölesi" anlamında bir beddua: Sen insan değilsin! Teneşire gelesi! (Ş. Hidayat)
  • Teneşire gelmek: Ölmek: "Dikçe'ye kimse dokunamaz anlıyor musun? Kimse! Ona dokunan eller teneşire gelir, teneşire!" (A. G. Yıldız). "Sırtım teneşire gelinceye kadar mücadele edeceğim" diyordu ve öyle yaptı.
  • Teneşire kadar sürmek: Ölünceye kadar devam etmek: Teneşire kadar dur durak yok bize. O gün, orda uzanır yatarız güzelce. (F. Baykurt)

Teneşir ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "teneşir" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Hastayı döşek bilir, ölüyü teneşir: İnsanın durumunu en iyi onu yakından etkileyen şeylerin bileceğini ifade eder.
  • Kırkından sonra azanı teneşir paklar*: Yaşlılık döneminde yaşlarına uymayacak davranışlarda bulunanları toplum hoş görmez.
  • Tüy güzelliği hamamdan eve, huy güzelliği beşikten teneşire kadar: Dış güzelliğinin geçici ve zamanla kaybolabileceğini iç güzelliğin ise sınırları aşabileceğini ve uzun süre varlığını koruyabileceğini vurgular.