![]() |
Tan yerinin ağarması |
Tan, güneş doğmadan hemen önce başlayan ve gökyüzünde beliren hafif aydınlıkla kendini gösteren alaca karanlık zaman dilimidir; geceyle gündüz arasındaki geçişi simgeler. Bu vakitte henüz güneş doğmamış olsa da, doğuya bakan ufuk çizgisi yavaş yavaş aydınlanmaya başlar. Tan yeri ise, güneşin doğacağı yönün ufukta belirginleşip ışıkla hafifçe parlamaya başladığı yerdir. Bu aydınlanma, sabahın geldiğinin ve karanlığın yavaş yavaş yerini aydınlığa bırakacağının habercisidir. Tan vakti, hem doğada hem de edebi anlatımlarda umut, başlangıç ve uyanışı simgeler.
Tan ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "tan" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Tan ağarmak: Gün doğmaya başlamak: Tan ağarmaya başladığı zaman güneşin orada olduğunu anlarız. (A. İşbilir)
- Tan atmak: Tan vakti gelmek, şafak sökmek: Bir vakit sonra tan atmıştı, ikimiz de namazlarımızı kılıp yanınıza geldik. (D. Yücel)
- Tan sökmek: Gün doğmaya başlamak, şafak sökmek: Beklemişti kadıncağız emanetini, tan yeri sökmeye yakın düşmüştü boynu, sakince uyuyordu. (B. Öner)
- Tan yeri: Güneşin doğmak üzere bulunduğu yer: Tan yerinde bir iki aydınlık vardı, daha geri yanı gece... (Füruzan)
- Tan yeri ağarmak: Sabah olmaya başlamak, ufku belli belirsiz bir aydınlık kaplamak: Tan yeri ağarmış, pembe renge bürünmüştü. (A. Kundakçı)
Tan ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "tan" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Tan gelsin, hayrı beraber gelsin: Her yeni günün sadece aydınlığıyla değil, beraberinde iyilik ve bereketle gelmesi dileğini ifade eder. İnsan, sabahı yalnızca zamanın ilerleyişi olarak değil, umut ve güzelliklerin başlangıcı olarak görmelidir.
- Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır*: Karanlıkta iş görmeye alışanlar aydınlıktan hoşlanmazlar. Hırsızlık, soygunculuk gibi işlerde uğraşan kimseler rahatça hareket edebileceği ortam bulamadıkları zaman paniğe kapılırlar.
- Akşama karşı gitme, tana karşı yatma*: Sabah geç kalkıp yolculuğa akşam çıkılmaması ve bunun tam tersinin yapılması gerektiğini anlatır.
- Kimsenin çırası tana kadar yanmaz: Parlak ve kolay geçen dönemlerin her zaman devam etmeyeceğini ifade eder.
- Mektup beklenen gün, tanı atmayan gece (gibidir): Sabırsızlıkla bir şey beklemenin, zamanı olduğundan daha uzun ve sıkıcı hissettirdiğini ifade eder.
Ayrıca bkz.: Şafak ile ilgili atasözleri ve deyimler
Soru/Yorum Gönder