Nazar |
- Bakış, göz atma.
- Belli kimselerde, özellikle gözleri mavi olanların bakışında bulunduğuna inanılan; kıskanma kaynaklı olabilen zarar verici etkiler bırakan kötü güç, göz değmesi: Dediler uğradı Leyla nazara. (İlgili cümle kaynağı: Y. K. Beyatlı)
- Bir konuyla ilgili görüş.
- Nazar atfetmek: Bakmak, süzmek.
- Nazar boncuğu: Nazar (göz) değmesin diye takılan, asıl amacı bakanın iyi bakmasını ve "Maşaallah" demesini sağlamak olan mavi cam boncuk.
- Nazar etmek: Bakmak.
- (Birinin) nazarında: Onca, onun katında, onun gözünde: Benim nazarımda o beş para etmez.
Nazar ile ilgili deyimler ve anlamları
Nazar boncuğu korumaz; koruyan Allah'tır |
- Nazar boncuğu: Tek, eşi benzeri bulunmaz.
- Nazar değmek (nazara gelmek): Göz değmek.
- Nazar değmesin: Allah kötü bakışlardan ve gelebilecek zararlardan korusun anlamında söylenen bir dua sözü.
- Nazarı dikkatini celbetmek: Dikkatini ilgisini çekmek.
- Nazarı itibara almak: Önem, değer vermek, önemsemek.
- (Bir şeye şu, bu) nazarıyla bakmak: Ona öyleymiş gibi, o gözle bakmak: Ona arkadaş nazarıyla bakıyorum.
Soru/Yorum Formu