![]() |
Nazar |
- Bakış, bakma, göz atma: Şirin sözlü ala gözlü güzelleri olur ki her birinin bakışında yüz bin güzel nazarı vardır. (Evliya Çelebi)
- Belli kimselerde, özellikle gözleri mavi olanların bakışında bulunduğuna inanılan; kıskanma veya hayranlık kaynaklı olabilen, zarar verici etkiler bırakan kötü güç, göz değmesi: Dediler uğradı Leyla nazara. (Y. K. Beyatlı)
- Bir konuyla ilgili görüş.
Nazar ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "nazar" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Nazar değmek: Uğursuzluğuna, kötülüğü dokunacağına inanılan birinin kıskançlık ya da hayranlıkla bakması sonucu kötü bir duruma düşmek, göz değmek: Peygamber (s.a.v.) onun evinde nazar değmiş bir kız çocuğu gördü. "Ona okuyan birini bulun, onda göz değmesi vardır." dedi. (Y. Ç. Karaoğlu).
- Nazar değmesin: Allah kötü bakışlardan ve gelebilecek zararlardan korusun anlamında söylenen bir dua sözü: Analar neler doğururmuş!.. Maşallah, nazar değmesin... (B. Büyükarkın)
- Nazara gelmek: Göz değmek: Çok güzel olduğundan nazara gelmiş, atından düşünce beyni zedelenmişti. (R. Güzel)
- Nazarı değmek: Gözü değmek: (...) dediği tek şey "Sana kötü niyetli, maşallah demeyi bilmeyen birisinin nazarı değmiş," oldu. (S. Ç. Elmalı)
- Nazarı dikkate almak:
- Dikkatle inceleyerek değerlendirmek: Mamul ihracatı meselesini henüz nazarı dikkate almış değiliz. (C. Kutay)
- Göz önünde bulundurmak: Aynı kökten geldiği mutlaka nazarı dikkate alınmalıdır (D. Karakurt). En kötü ihtimali nazarı dikkate alacak olursak, aramızdan birilerini seçip göndermemiz gerekecek. (H. Uman)
- Nazarı dikkatini celbetmek: Dikkatini, ilgisini çekmek: Türk camilerinden, bilhassa Süleymaniye nazarı dikkatini celbetmiş ve harici görünüş, ve nısıf kürelerin yapılışındaki ahenk dolayısı ile, bunun Ayasofya'dan güzel olduğu neticesine varmıştır. (F. Dirimtekin)
- Nazarı itibara almak: Önem, değer vermek, önemsemek: Demek ki, komisyonun önergeleri nazarı itibara almış olduğunu burada görmüş bulunuyoruz. (K. Öztürk)
- (bir şeye, şu, bu) Nazarıyla bakmak: Ona öyleymiş gibi, o gözle bakmak: Ona arkadaş nazarıyla bakıyorum.
- Allah nazardan (kem gözlerden) saklasın (korusun, esirgesin): Güzellik, iyilik gibi imrenilmeye değer niteliklere sâhip bir kimseden veya kıymetli güzel bir şeyden bahsedilirken söylenir: "Aynur Hanım, Allah nazardan saklasın çok tatlı bir kızınız var. Çok da başarılı." (F. Öndağ). Aman Allah'ım, bir akıllı, bir akıllı ki, Allah nazardan saklasın, Allah kem gözlerden korusun... (A. Nesin)
- Kırk bir (buçuk) kere maşallah: (Ciddi ya da alaylı) Pek çok kez "Nazar değmesin!" anlamında bir söz: Hokka gülü gibi, Rabbim övmüş de yaratmış, kırk bir kere maşallah!.. (N. Güngör)
Nazar ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "nazar" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Nazar insanı mezara, hayvanı kazana sokar*: Her insanın çevresinde kıskanç ve kötü niyetli birileri mutlaka bulunur. Böyle kimselerin nazarı insana her türlü uğursuzluk getirebilir.
- Nazar taş çatlatır: Nazardan herkes sakınmalı ve Allah'a sığınmalıdır. Çünkü nazar insana her türlü uğursuzluğu getirebilir.
- Efendinin nazarı ata tımardır: İş sahipleri denetimlerini sürekli yaparlarsa işler yolunda gider.
- Elin gözü deveyi çömleğe, insanı mezara sokar: Bazı insanlar çevresindeki kimselerin iyi durumlarına haset ve nazar edip onların kötü duruma düşmelerine neden olabilirler.
- Elin gözü taşı eritir (Kem göz taşı eritir): Başkalarını çekemeyen kıskanç kişiler kimsenin kendilerinden iyi durumda olmalarını istemezler ve insana nazar değdirip zarar görmesine neden olabilirler.
- Kişinin refikine nazar etmeli: İnsanın karakteri hakkında bilgi edinmek için arkadaşlarına bakmalıdır.
- Noksana nazar eyleyen ahbap değildir: Gerçek dost, arkadaşının eksiklerini açığa vurmamalıdır.
Nazar ile ilgili birleşik kelimeler
![]() |
Nazar boncuğu korumaz; koruyan sadece Allah'tır |
- Nazar atfetmek: Bakmak, süzmek: Anlamamış gibi, garip bir nazar atfetti (Ö. Seyfettin). Kıza kaçamak bir nazar atfetti. (Ü. Deniz)
- Nazar boncuğu: Nazar (göz) değmesin diye takılan, asıl amacı bakanın iyi bakmasını ve "Maşaallah" demesini sağlamak olan mavi cam boncuk.
- Nazar etmek: Bakmak: Nazar ettin bir gün bu yanık gönle / Ne buldumsa ondan buldum (Necmuddin-i Daye)
- (birinin) Nazarında: Onca, onun katında, onun gözünde: Benim nazarımda o beş para etmez.
Soru/Yorum Gönder