Birbirlerine çok karıştırılan "mütevazı" ve "mütevazi" kelimelerinin anlamları, yazılışları ve örnek cümleler.
- Mütevazı:
- Alçak gönüllü, büyüklenmeyen, tevazu gösteren, kurumsuz: Bu fani dünyada ne beyefendi ne de dilenciyiz. Büyüklenene büyüklenir, mütevazı ile mütevazı oluruz. (Bağdatlı Ruhi)
- Gösterişsiz, iddiasız, sade: Tüm ısrarlara rağmen daha mütevazı bir otel rica etti. Nedenini sorduklarında da Akif şöyle dedi: "Benim, burada temsil ettiğim milletin evladı olan Mehmetçikler, şimdi Çanakkale'de aç, açık, perişan vatan müdafaası yapıyorlar... Bu rahat bana batar..."
- Mütevazi: Birbirine paralel olan, paralel, koşut. (Bu anlamda kullanımına çok az rastlanır, dolayısıyla "mütevazi" şeklinde yazılsa da çoğu kez "mütevazı" anlamında kullanılmış olabilir.)
Soru/Yorum Gönder