- Ortak: Hasılı; yaşadığımız dünya, müşterek bir yaşam alanıdır. Hayat müşterektir.
- Birlik, birlikte.
- Ortaklaşa, el birliğiyle yapılan veya hazırlanan: Müşterek sünnet merasimi yapma kararımıza, bizden başka iki aile daha iştirak etmişlerdi.
- Müştereken: Ortaklaşa, el birliğiyle, birlikte: Onun bu hali, mal varlığının az oluşundan değildi. Aksine o, bütün bir köye ağabeyi ile müştereken sahipti. (örnek cümle)
Soru/Yorum Formu