- Varlığı duyu organlarıyla algılanabilen şey, somut, karşıtı mücerret (soyut): İdeolojiler cansız mücerret kavramlar, insanlar ise yaşayan müşahhas varlıklardır (A. Kuran). Oysa bu iddiaların ispatına yarayacak ve hukuki yönden geçerliliği olan bir tek müşahhas delil ileri sürülemedi (Kudüs). Biz derhal neticeye varmak isteriz. Ve neticenin müşahhas, elle tutulur, gözle görülür, çabuk çabuk olmasını bekleriz.
- Açık ve belirli hâle getirilmiş: Birkaç örnekle meseleyi daha müşahhas hale getirmek yararlı olacaktır (İlgili cümle kaynağı: İ. Sarıçam). Fuzuli "güzel"i Leyla'da müşahhas hale getirdi. (T. Asal)
Müşahhas nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu