Eskiden yazma kabiliyeti yüksek, sanatsal düzyazı ve mektup yazarlarına verilen isim: Sanatlı bir söyleyişle yazılan düz yazıya "inşa...
Kaleme alınan şeyler, nesir yazılar, mektuplar. (edebiyat) Divan edebiyatında, küçük düz yazı örneklerinin ve mektupların toplandığı derg...
Adı sanı kalmamış, yıkılmış, yok olmuş, sona ermiş, batmış, çökmüş, tükenmiş: Roma idaresi altında yaşamış olan bir çok milletler münkariz o...
Yüksekte olmayan, ingin, çökük, basık, alçak (yer): Genel olarak ormanlık saha sınırlarının büyük kısmı bataklığın münhat kısımlarından oldu...
Yalnız, özellikle, sadece, özgü, mahsus: Hakimiyet ve saltanat münhasıran milletindir (Necip Fazıl Kısakürek). Çünkü her erkeğin benim dediğ...
Bir kimse veya bir şey için ayrılmış, mahsus, özgü: Tüm bu nedenlerden dolayı alınan yaptırım kararının sadece bu konuya münhasır olarak ha...
Münhani (coğrafya) Doğru veya düz olmayan, eğri: Sıra sıra kupa arabalar açık münhani bir iz üzerinden yürüyerek dönüyorlardı. (İlgil...
Boş olan, açık bulunan (memuriyet vb.), boş, açık. (kimya) Eriyik, eriyebilen. Münhal kadro: Boş (açık) kadro: Bir başka anlatımla, ...
Bozulmuş, dağılmış, feshedilmiş, yürürlükten kaldırılmış: İflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep e...
Tek, ayrı, kendi başına olan: Cemaatle namaz kılmak esastır, münferit namaz ise arızidir (sonradan ortaya çıkmıştır). (İlgili cümle kaynağı:...