Dönence. Dayanak, yardımcı: Memleketimizde, geçimimize medar olan küçük bir mülkümüz vardır. Neden, sebep, vasıta, vesile. Medar olma...

Bilinmeyen, bilinmedik: Meçhul bir yolun yolcusudurlar artık, kimse bilmez gerçek yerlerini. (S. Göçer) (dil bilim) Edilgen fiil, malum k...

Meddah - Tek kişilik Osmanlı Tiyatrosu (tiyatro) Geleneksel Türk seyirlik oyunlarından biri olan, kişilerin, ses ve davranışlarını t...

Meç kılıç (askeri terim) Silah olarak yalnız batırmaya yarayan, eğitimde de kullanılan uzun düz, ensiz, sivri kılıç: Kesici fonksiyo...

(coğrafya) Su için yatak, suyun aktığı yol, akak: Kızılırmak nehrinin aktığı mecra üzerinde tuz havzaları bulunmakta olup buralarda toprağ...

Mecnun Sevdadan ötürü kendinden geçmiş, sevgisinden sevdiğinden başka bir şey görmeyen: Ey gönül, aşk konusunda Mecnun ile denk olduy...

Milli Mecmua Belirli aralıklarla çıkan süreli yayın, dergi: Odanın içinde boy boy dolaşıyorum; ne okunacak doğru dürüst bir kitap, ne...

Bütün, hep, cümle: Medeniyet usul vasıtasıyla ve ferdi iradeyle vücuda gelen içtimai hadiselerin mecmu'udur. Bir araya getirilmiş, top...

Türkiye Büyük Millet Meclisi TBMM Bir işi konuşmak için yapılan toplantı ve bu toplantının yapıldığı yer: İdare meclisi, aile meclis...

100 kuruş değerinde altın mecidiye ile 20 kuruş değerinde gümüş mecidiye 1840'ta basılmış ve o zamanın 20 kuruşu değerinde olan g...

Parasız olarak, karşılıksız, parasız, bedava: Mübarek, öğretilen ilim karşılığında ücret almadığı gibi alanları da ayıplardı ve "Biz me...

Bir sözün benzetme amacı güdülmeden, anlamca ilgili olduğu başka bir sözcük yerine kullanılmasına mecazı mürsel denir. Mecazı Mürsel çoğunlu...

Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. Bir kelimeyi veya kavramı kabul edilenin dışında başka anlam...

Güç, kuvvet, derman, takat, kudret, dinçlik: Bu ağır yük altında omuzlarımıza güç, bu kaygan zeminde titreyen ayaklarımıza mecal veren de O&...

Bol, çok: Bu bahçelerde yetiştirilen elma, armut, üzüm ve fındık mebzul olup gayet ehvendir. Mebzuliyet: Bolluk, çokluk: Memleketin zir...

Milletvekili: Ankara'dan gönderilen bir mebus heyeti oradaydı ve Milli Müdafaa Grubu ile mutlaka görüşmek istiyordu. Anadolu Hükumeti, i...

Meblağ, (baliğ olmak, sonuca erişmekten) para miktarı, tutar demektir: Mamafih köyün, kaymakamlığa dönüştürülmesi halinde gerekli ödeneğin ...

Başlangıç: Allah, aslında kendisine bir mebde bulunması ve vücudunun ne, neden ve niçin olduğu sorulması imkansız olan tek varlıktır. (İlgi...

Anlam, kavram. Ortaya çıkan şey, sonuç, netice. (din) Her yönüyle aynen aktarılması mümkün olmayan bir sözün başka bir dile yaklaşık ola...

Mazereti olan, özürlü: Mamafih cemiyet de görünüşe göre hüküm vermekte mazur. Fakat bu alkışların yerinde olmadığını bile bile kabul eden be...

Mazot Dizel motor yakıtı, motorin. Akaryakıt olarak kullanılan ham petrolün damıtma tortusu olarak elde edilen sıvı yakıt. Mazot ve...

Suçlu sanılan, sanık: Doğrudan doğruya beni maznun durumuna getiren meselelere sahip çıkılmış görünüyordu. (İlgili cümle kaynağı: N. Şahine...

(edebiyat) Divan şiirinde, bazı kavramları dolaylı bir biçimde anlatmak için kullanılan kalıplaşmış sözlere verilen ad. Daha önce hiçbir k...

Geçmiş: Bir defa hatırladıktan sonra zihninde bir çorap söküğü gibi mazi canlanıyor zannederim. (İlgili cümle kaynağı: H. E. Adıvar) (dil ...

Mazı bitkisi Servigillerden, kozalağından solucan düşürücü bir yağ çıkarılan, yaprakları almaşık ve küçük pullar biçiminde, gövdesi d...