- Zihinde canlandırılan, hayal edilen, tasarlanan, tasavvur edilen: Asım Kitabı iki gerçek ve iki mutasavver kişiden söz eder (M. A. Ersoy Bil.Ş.). Dünyaya o "mutasavver" yükseltiden bakınca, burada olup bitenleri bir karınca yuvasında hayatı gözlemleyen biri gibi görmeye başlar insan. (İlgili cümle kaynağı: M. Belge)
- Yapılması düşünülen, yapılmasına niyet edilen veya karar verilen: Mutasavver Endülüs seyahati. Üstad öteden beri Endülüs'ü gidip görmek istiyordu... (E. Edip)
- Olabilir diye düşünülen, ihtimal dahilinde görülen, mümkün, muhtemel: Bizi, dava-yı milliyemizi takipten yıldıracak hiçbir vasıta, hiçbir kudret mutasavver değildir... (M. K. Atatürk)
Mutasavver nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu
»