- Cisim durumunda olan, elle tutulur gözle görülür olan, somut: Mücessem nesnelerin hızları, ses ve ışık gibi mücessem olmayan nesnelerin hızlarından çok daha yavaştır. (C. Yeniçeri)
- Soyut kavramlar için somut bir varlıkta tam olarak belirmiş olan: Ak saç, yılların çile ve tecrübelerinin mücessem bir tezahürü gibidir (İlgili cümle kaynağı: Şadi Eren). Resûlullah yürüyen Kur'an'dı; mücessem, insan halinde Kur'an'dı (M. E. Coşan).
- (geometri) Üç boyutlu: Yalının on bin cilt kadar kitabı arasında bir de mücessem yer küre bulunuyormuş. (İ. Emiroğlu)
- (coğrafya) Kabartma: Mücessem harita, yeryüzü şekillerinin kabartmalı olarak gösterildiği haritadır.
Mücessem nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu