- Biçimli, düzgün, oranlı, uyumlu: Kasaba pazarında çekik ayrı gözlü, uzun çehreli, mevzun ve mütenasip endamlı bir zümre gördüm. Simalarında kolaylıkla teşhis edilebilir bir asalet vardı. Pazarlık etmeleri, konuşmaları, tebessümleri bile başka. (İlgili cümle kaynağı: E. Akal)
- (edebiyat) Ölçülü, vezinli: Şiir mevzun ve mukaffa sözdür. (M. F. Andı)
- Ölçülü, tartılı, ağırlıkla ölçülen, tartılan mal.
Mevzun nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu