|
| Tekstilde mekik |
- El ya da otomatik dokuma tezgahlarında atkı ya da argaç denilen ve enine olan iplikleri uzunlamasına olan arışların arasından geçirmeye yarar masuralı araç.
- Dikiş makinelerinde benzer işi gören masuralı araç.
- Balıkçıların ağları yapmak ya da onarmak için kullandıkları araç.
|
| Sporda mekik çekmek |
(spor) Genellikle karın kaslarının güçlendirilmesi için yapılan beden hareketi: (...) antrenman yaparak geçiriyordu. Önce, yaklaşık yarım saat kadar şınav ve mekik çekiyordu.- (gökbilimi) Uzay gemisi: Amerikan uzay mekiği Colombia ilk uçuşunu 1981 de yaptı.
Mekik ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "mekik" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Mekik atmak:
- Mekiği arışlar arasından hızla geçirmek.
- (mecazi) Hiçbir yerde duramayıp iki yer arasında gidip gelmek: İçinde garip, karmaşık duygular mekik atıp durdu. (E. A. Okur)
- Mekik diplomasisi: Bir sorunun çözümü için devletler arasında gerçekleştirilen, seri biçiminde yapılan diplomatik temaslar: Türkiye, NATO ülkeleri gibi tepkisel davranmayarak taraflar arasında arabuluculuk amaçlı mekik diplomasisi yapmıştır. (S. Yılmaz)
- Mekik dokumak: İki yer arasında durmaksızın gidip gelmek: Vali Bey bu büyük meseleyi çözebilmek için İstanbul ile Ankara arasında mekik dokuyordu. (O. Balcıgil)
- Mekik gibi: Sürekli gidip gelen: Böyle mekik gibi bir doğuya, bir Batı'ya gidip gelen Alman Ordusu'nun hâli ne olacak? (M. Taşyürek)
- Mekiği doğru işlemek: Sözünü, sohbetini bilmek, saçmalamamak.
Soru/Yorum Gönder