- Suçlu sanılan, sanık: Doğrudan doğruya beni maznun durumuna getiren meselelere sahip çıkılmış görünüyordu. (İlgili cümle kaynağı: N. Şahiner)
- Zan ve şüphe altında bulunan: Halbuki Süleyman, sadece, sözlüsü olan bir kızı alıp köyüne götürmekten maznun olarak mahkemeye verilmişti...
- Şüphe ve tereddüt edilen, zannedilen.
Maznun nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu