Kütük nedir ne demektir? Kütük ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Kalın ve büyük bir ağaç kütük
Kütük
  1. Ağacın kökünden ana dal ayrımına kadar uzanan gövdesi: Kütükleri birleştirip sal yapar ve suya indirir. (A. Çırak)
  2. Bu gövdenin enine kesilmiş bir bölümü (bkz. resim): Kütük üstüne, kendim de bir kütük gibi oturdum, ayağımın dibindeki çanağa baktım. (C. Dağcı)
  3. Kesilmiş bir ağacın toprakta kalan kısmı: Kızın ayağı o sırada bir kütüğe takıldı ve yüzü koyun yere yuvarlandı. (M. Uraz)
  4. Asma fidanı, üzüm bağı ağacı: Üst bahçede küçük bir bağ vardı, üzüm kütükleri çok bakımlıydı. (...) kimisinden iki, kimisinden üç beş kütük olmak üzere hemen her tür üzüm vardı bağda... (A. Nesin)
  5. Resmi bilgilerin kaydedildiği defter, resmi kayıt defteri, ana defter: Nüfus kütüğü, tapu kütüğü, seçmen kütüğü, soy kütüğü vb.
  6. (mecazi) Kaba ve görgüsüz kimse: Hele, İrfan Bey'in, eşine doğum günlerinde, özel günlerde veya herhangi bir günde yaptığı jestlere, aldığı büyük küçük hediyelere ve ona söylediği gönül okşayıcı sözlerine hayran olmuştu. Kendisi bunların hiçbirini görmemişti o kütük kocasından... (M. Sakarya)

Kütük ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "kütük" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Kütük gibi:
    1. Çok şişmiş ve ağırlaşmış: Geldiği gün büsbütün şişmiş, yusyuvarlak, kütük gibi olmuş, kalın gövdesi üstünde başı ufacık kalmıştı. (M. Ş. Esendal)
    2. Çok sarhoş: "Doğrudur, kütük gibi uyuyordum!" dedikten sonra, "Alkole bulanmış bir kütük gibi," diye düzeltti. (İlgili cümle kaynağı: H. Balzac)
  • Kütüğe geçirmek: Ana deftere yazmak: Evrakın kaydı yapıldı. Evrak kütüğe geçirildi. (TDK)
  • Baltası kütükten çıkmak: Bir engelden, bir sıkıntıdan kurtulmak, çıkmazdaki bir işini yoluna koymak: İşi iyi. Para derdi de yok. Baltası kütükten çıkmış! (M. A. Kaleoğlu). "Baltası kütükten çıkmışsa bu Osmanlı bizi temizler," diyor. (Papirüs)
  • Sel önünden kütük kapmak:
    1. Kurtarabildiğini kâr saymak: Bunlar birbirine düştü, sel önünden kütük kapmanın kertesi geldi (K. Tahir)
    2. Bir şeyi, tehlikeleri göze alarak büyük güçlüklerle elde etmek: Bu zamanlarda çalışmak, âdeta sel önünden kütük kapmak gibi bir şeydir. (TBMM)

Kütük ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "kütük" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Akan çay her zaman kütük getirmez: İnsan eline bir fırsat geçtiği zaman bunu iyi değerlendirmeli; çünkü aynı fırsatı bir daha yakalayamayabilir.
  • Çubuk kırılır, çıt der; kütük kırılır, küt der: Küçük olayların hafif etkiler yarattığını, büyük olayların ise daha büyük yankılar uyandırdığını ifade eder. Küçük insanların hataları önemsizken, büyük insanların hataları daha büyük sonuçlar doğurur.
  • Dünya karıncalı kütüğe benzer, gelen bilmez ki, giden bilsin: Dünya sırlarla doludur. Üzerinde yaşayan milyonlarca canlı doğar ve ölür. Bu düzen bozulmaz.
  • Her kütük yanmaz: Her insanın veya her şeyin her işe uygun olmadığını anlatır. Bazı kişiler veya nesneler, beklenen işlevi yerine getiremez.
  • Her kütükten çıra çıkmaz: Her insanın ya da her durumun beklenen sonuçları vermeyeceğini ifade eder. İstenilen başarı veya fayda, doğru koşullarda ve doğru kişilerle mümkün olur.
  • Her vakit sel kütük getirmez: Hayatta her zaman istenilen veya beklenen büyük fırsatların meydana gelmeyeceğini ve bazen sıradan veya beklenmeyen durumlarla karşılaşabileceğimizi vurgular.
  • Koca kütüğü Allah eksik etmesin: Görünüşte işe yaramaz gibi görünen şeylerin bile bazen faydalı olabileceğini ifade eder. Değersiz sanılan bir şeyin yokluğu hissedildiğinde, aslında önemli olduğu anlaşılır.
  • Ummadığın kütük araba devirir: Bazen önemsemediğimiz bir engel bize büyük zorluklar çıkarabilir.
  • Üzümcünün gözü omçada olur: Bir kişinin işine veya hedeflerine odaklandığında, dikkatini tamamen o alana vereceğini ifade eder. Üzümcünün gözü, üzümün büyüme sürecini ve olgunlaşmasını izlemek için omçaya (bağ kütüğü) odaklanır.
  • Sel her zaman kütük getirmez: Her zaman kolayca veya çaba harcamadan fırsatlar elde edilemeyeceğini, rastlantıların veya şansın her zaman insanın lehine olmayacağını anlatır.
  • Sel nereye giderse, kütük oraya gider: Güçlü etkiler veya olaylar karşısında zayıf olanların sürükleneceğini ifade eder. Güçlü bir akışa kapılan kişi, kendi iradesi dışında gelişen olayların yönlendirmesiyle hareket eder.
  • Tilki demiş ki "Benim için demem, amma üzümsüz bağın kütüğü kurusun": Fesat kimseler birisinin kötülüğünü istediği zaman kendilerini haklı göstermek için bunu başkalarının çıkarı için istediğini söylerler.