- Kuşatma, sarma, bir şeyin etrafını çevirme, çevreleme.
Biliniz ki, O her şeyi ihata edicidir. (Fussilet Suresi 54. Ayet) - (mecazi) Kavrayış, anlayış, algılama.
O'nu gözler ihata edemez; O (nun ilmi) ise bütün gözleri ihata eder. (Enam Suresi 103. Ayet)
- İhata etmek:
- Çevirmek, kuşatmak.
- Anlamak, kavramak.
- İhata duvarı: Taşıyıcı olmayıp yalnızca bir yeri kuşatmak, çevrelemek için yapılan duvar.
Soru/Yorum Formu