Kazan, tencere, fincan, kupa vb. kapların, sap gibi olmayıp, az çok halka biçiminde olan tutulacak yeri: Fincanın kulpundan tutup kahveyi yudumlamış, düşünceli bakışlarını sabah ışınlarının doğduğu yere çevirmiş, şafağı gözlemiş... (G. İnal)Kulplu kupa Çekmece ve dolap kulpları - (mecazi) Uydurma sebep, bahane: Hemen hemen hiçbir şeyi beğenmemesi, her şeye bir kulp takması Reşide'yi zıvanadan çıkarıyordu. (S. Tuğrul)
- Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri.
Kulp ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kulp" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Kulp bulmak:
- Doğru olmayan zorlama bir çözüm yolu bulmak: Diyeceğiz ama nasıl diyeceğiz? Bir kulp bulmak lazım. Bir sebep göstermek lazım. (M. Bilgili)
- Kusurlu bir yanını yakalamak: Ne kimseye laf sokmak, ne kulp bulmak, ne de kapak takmak geliyor içimden... (M. Yenigün)
- Kulp takmak:
- Bir kimseyi veya şeyi kusurlu göstermek için bahane bulmak, kusur yüklemek: Fatih Sultan Mehmed'in nasiptar olduğu kinden, Sultan Mustafa mı masun kalacaktı? Ona da bir kulp takıp "deli" deyiverdiler. (Y. Bahadıroğlu)
- Olur olmaz bir bahane bulmak, bahane icat etmek: Her suçuna daima bir kulp takar ve daima kendisini mazur göstermesini bilir. (Y. Z. İnan)
- Kulpu kulağı yok:
- İpucu yok.
- Tutulacak yeri yok: Bu müessesenin kulpu kulağı kalmamış. Neresinden tutup neresini düzelteceksin. (N. Muallimoğlu)
- Kulpunu bulmak: Yapılacak uygunsuz bir iş için bahane yaratmak: Askerden kaçtı. Bir kulpunu bulup gitmedi savaşa (S. Kocagöz). Eh o da bir kulpunu bulmuş, bu eksiği kafadan tamamlamış. (A. İlhan)
- Kulpunu kaybetmek (Kulpunu kaçırmak): Nasıl davranacağını, ne yapacağını bilememek.
- Yumurtaya kulp takmak: Kurnazca her şeye bahane bulmak, akla gelmeyecek eleştirilerde bulunmak, bahane bulmakta usta olmak: Kayseri'nin kızları yumurtaya kulp takar. (S. Emir)
Kulp ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kulp" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Dünya dört kulplu bir kazan, bir kulpundan tut da kazan: Bu dünyada herkes için kazanç yolu vardır. Ancak bunlardan birini izleyip yürümeyi bilmek gerektir.
- Dünya dört kulplu tekne, ikisinden kadın tutar, ikisinden erkek: İnsan neslinin devamı kadın ve erkek sayesinde olur.
- El oğlu yumurtaya kulp takar: İnsan birisinin hatasını yakalamayı kafasına koymuşsa onu olur olmadık şeylerle suçlar.
- Testi kadar kocası olanın, kulpu kadar hatırı olur: Kadın evlendiği kişinin değeri kadar itibar görür.
- Testi kırılsa da kulpu elde kalır*: Zarar (iflas) etse de varlıklı bir kimse tamamen yoksul kalmaz.
- Yumurtaya kulp takma (Yumurtanın kulpunu arama): her şeyin kendine ait bir açıklaması olduğunu ve gereksiz yere anlam aramaya çalışmanın yersiz olduğunu ifade eder.
Soru/Yorum Gönder