Kulp nedir ne demektir? Kulp ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
  1. Üzerinde kulp yazan kulplu toprak kupa
    Kulplu kupa
    Kazan, tencere, fincan, kupa vb. kapların, sap gibi olmayıp, az çok halka biçiminde olan tutulacak yeri: Fincanın kulpundan tutup kahveyi yudumlamış, düşünceli bakışlarını sabah ışınlarının doğduğu yere çevirmiş, şafağı gözlemiş... (G. İnal)
  2. Kristal ve taşlı olan metalden çekmece ve dolap kulpları
    Çekmece ve dolap kulpları
    Çekmece, dolap kabağı gibi açılıp kapanan şeyleri açarken tutulacak yeri: Çekmecenin kulpunu kavradı. Kendine doğru çekti. Kırmızı kadife kaplı bir kutu ona gülümsüyordu. (S. Küçük)
  3. (mecazi) Uydurma sebep, bahane: Hemen hemen hiçbir şeyi beğenmemesi, her şeye bir kulp takması Reşide'yi zıvanadan çıkarıyordu. (S. Tuğrul)
  4. Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri.

Kulp ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "kulp" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Kulp bulmak:
    1. Doğru olmayan zorlama bir çözüm yolu bulmak: Diyeceğiz ama nasıl diyeceğiz? Bir kulp bulmak lazım. Bir sebep göstermek lazım. (M. Bilgili)
    2. Kusurlu bir yanını yakalamak: Ne kimseye laf sokmak, ne kulp bulmak, ne de kapak takmak geliyor içimden... (M. Yenigün)
  • Kulp takmak:
    1. Bir kimseyi veya şeyi kusurlu göstermek için bahane bulmak, kusur yüklemek: Fatih Sultan Mehmed'in nasiptar olduğu kinden, Sultan Mustafa mı masun kalacaktı? Ona da bir kulp takıp "deli" deyiverdiler. (Y. Bahadıroğlu)
    2. Olur olmaz bir bahane bulmak, bahane icat etmek: Her suçuna daima bir kulp takar ve daima kendisini mazur göstermesini bilir. (Y. Z. İnan)
  • Kulpu kulağı yok:
    1. İpucu yok.
    2. Tutulacak yeri yok: Bu müessesenin kulpu kulağı kalmamış. Neresinden tutup neresini düzelteceksin. (N. Muallimoğlu)
  • Kulpunu bulmak: Yapılacak uygunsuz bir iş için bahane yaratmak: Askerden kaçtı. Bir kulpunu bulup gitmedi savaşa (S. Kocagöz). Eh o da bir kulpunu bulmuş, bu eksiği kafadan tamamlamış. (A. İlhan)
  • Kulpunu kaybetmek (Kulpunu kaçırmak): Nasıl davranacağını, ne yapacağını bilememek.
  • Yumurtaya kulp takmak: Kurnazca her şeye bahane bulmak, akla gelmeyecek eleştirilerde bulunmak, bahane bulmakta usta olmak: Kayseri'nin kızları yumurtaya kulp takar. (S. Emir)

Kulp ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "kulp" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Dünya dört kulplu bir kazan, bir kulpundan tut da kazan: Bu dünyada herkes için kazanç yolu vardır. Ancak bunlardan birini izleyip yürümeyi bilmek gerektir.
  • Dünya dört kulplu tekne, ikisinden kadın tutar, ikisinden erkek: İnsan neslinin devamı kadın ve erkek sayesinde olur.
  • El oğlu yumurtaya kulp takar: İnsan birisinin hatasını yakalamayı kafasına koymuşsa onu olur olmadık şeylerle suçlar.
  • Testi kadar kocası olanın, kulpu kadar hatırı olur: Kadın evlendiği kişinin değeri kadar itibar görür.
  • Testi kırılsa da kulpu elde kalır*: Zarar (iflas) etse de varlıklı bir kimse tamamen yoksul kalmaz.
  • Yumurtaya kulp takma (Yumurtanın kulpunu arama): her şeyin kendine ait bir açıklaması olduğunu ve gereksiz yere anlam aramaya çalışmanın yersiz olduğunu ifade eder.