Kıyı nedir ne demektir? Anlamı
|
Avustralya kıyıları |
- (coğrafya) Deniz, göl gibi su kütlelerinin kendilerini çevreleyen toprakla birleştikleri yer.
Kıyıda çocuklar yüzüyordu.
- Bir yüzeyin bitiş yeri.
Tabağın kıyısı.
- Bir yerin bitimi.
Yolun kıyısındaki açıklığa vardık.
- Karanın deniz boyunca uzanan bölümü, sahil eş anlamı.
Marmaris kıyıları.
- (mecazi) İnsanlardan uzak, tenha yer.
- Dokumanın, dokuma sırasında sağlamlaştırılmış kenarları.
|
Mozambik kıyıları |
- Kıyı akıntısı: Kıyıya eğik gelen dalgaların oluşturduğu, hızı günde 12 deniz milini aşamayan akıntı.
- Kıyı balıkçılığı: Küçücük teknelerle kıyalarda yapılan balıkçılık.
- Kıyı dili: (coğrafya) Kıyı sapmasının oluşturduğu, körfezi bir göl durumuna sokan kum ve çakıl karışımı birikinti.
- Kıyı düzlüğü: Karanın kıyı boyunca uzanan düz, engebesiz bölümü.
- Kıyı gemiciliği: (denizcilik) Aynı kıyıdaki limanlar arasında yapılan deniz işletmeciliği.
- Kıyı kenti: Deniz kıyısında, genellikle fırtınalardan korunmuş bir yerde kurulmuş kent, liman şehri.
- Kıyı kordonu: (coğrafya) Denizin, kabarması sırasında kapladığı kumsalda bıraktığı döküntü tabakası.
- Kıyı kuşağı: Deniz, göl ve akarsuların, kıyı çizgisi boyunca uzanan, bu çizgiyle, o çizgi son bulduktan sonra da varlığını sürdüren, kıyı hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, taşlık, kayalık alanın kara yönündeki doğal sınırı arasında kalan, devletin kullanım ve egemenliğinde olup toplumun yararlanmasına açık alan.
- Kıyı oluğu: Bir kumsalda kumlu iki sırtı ayıran, kıyıya paralel ya da eğik çöküntü.
- Kıyı rüzgarları: Geceleyin karaların daha çabuk soğumasıyla karadan denize doğru esen yel.
- Kıyı savunması: (askeri terim) Deniz kuvvetleri, kıyı topçusu vb. tarafından, kıyıda ya da kıyıya yakın bir yerde, herhangi bir saldırıya karşı alınan savunma önlemi ve düzenleri.
- Kıyı yağması: Deniz, göl ve akarsu kıyılarına kamu yararına aykırı olarak sahip çıkıp özel amaçlar doğrultusunda kullanmak.
- Kıyıda bucakta (kıyıda köşede): (deyiminin anlamı) Göze çarpmayan, tenha yerlerde.
Soru/Yorum Formu