Kırlaşmaya başlamış olmak, kır düşmeye başlamak, gri renge bürünmek: Kırçıl saçları alnına doğru uzanırken gözlerinin içi gülüyor, yarı açık dudaklarından bir Serhad Türküsü etrafa yayılıyordu. (B. Büyükarkın)
- Kırçıl olmak (kırçıllaşmak): Kırçıl duruma gelmek: Sakalları uzayıp kırçıllaşmış, sanki bir Türkmen kocasını andırır olmuştu. Savaş, koç yiğidimizi de ihtiyarlatmıştı. (İlgili cümle kaynağı: O. H. Bıldırki)
Soru/Yorum Gönder