Kiraz nedir ne demektir? Kiraz ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Yarım olanın içindeki çekirdek görünen iki kiraz tanesi ve kiraz yaprağı
Kiraz

Gülgiller familyasından, anayurdu Küçük Asya olan, ılıman iklimlerde yetişen bir meyve ağacı veya ağaççık. İlkbaharda beyaz ya da pembe çiçekler açan bu ağaç, yaz aylarında parlak kırmızı veya sarı renkte, ince kabuklu, sulu ve tatlı meyveler verir. Tek ve sert çekirdeğe sahip olan kiraz, taze olarak tüketildiği gibi kurutularak veya reçel, marmelat ve komposto yapımında da kullanılır. Antioksidan açısından zengin olup, besleyici değeri yüksek bir meyvedir.

Kiraz ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "kiraz" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Kiraz ayı: Mayıs ayı: Seksen üç yaşımı kiraz ayında doldurdum, dedi. (M. Niyazi)
  • Kiraz dudaklı: Dudakları toplu ve kırmızı: Peri padişahının ayın ondördü gibi güzel kızından daha güzel, elâ gözlüm, keman kaşlım, kiraz dudaklım... (1001 gece masalları)
  • Kiraz gibi: Ufacık, çok kırmızı, koyu kırmızı: Çok güzel bir kızdı ufakken. Pıtır pıtır, ufacık, minyon bir kız! Ağacın dalından sarkan bir kiraz gibi. (Z. Cebeci)
  • Al kiraz üstüne kar yağmış: Düşünülmeyen, beklenilmeyen şeylerin de olabileceğini anlatan bir söz.
  • Armudun sapı var, kirazın çöpü var demek: Her şeye kusur bulmak, hiçbir şeyi beğenmemek.

Kiraz ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "kiraz" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Kiraz, "dut yetişmese beni yiyenin boynunu sapıma döndürürdüm" demiş: Besleyici olmayan şeylerin tek seçenek olması durumunda insanları zor durumda bırakacağını ifade eder. Kiraz, zayıf düşüren bir meyve olduğu için dut gibi güçlü bir alternatif olmasa, onu tüketenlerin iyice güçsüzleşeceğini anlatır.
  • Kiraz güzelliğine mağrur olduğu için kurtlanmış (Mağrurlanma kiraz gibi kurtlanırsın): Aşırı gururun ve kibirin insanı içten içe çürütebileceğini ifade eder. Kendini fazlasıyla beğenen ve üstün gören kişi, zamanla zayıf yönlerini fark etmeyerek zarar görebilir.
  • Kirazı bol denen bağa/yere küçük sepet al da git/ sepetin küçüğü ile git: İnsanların abartılı anlatımlara hemen inanmaması gerektiğini ifade eder. Gerçek durumu görmek için temkinli davranmak ve ölçülü hareket etmek daha doğrudur.
  • Al kiraz üstüne kar yağar*: Umulmadık, beklenmedik, olanaksız gibi görünen şeyler de olabilir (kirazın iyice kızardığı sıcak havalarda bile kar yağabilir, hiçbir şey imkansız değildir).
  • Armudun önü, kirazın sonu*: Daha lezzetli olduğu için armudu ilk çıktığı zaman, kirazı da biteceği zaman yemeli. Her şeyin bir zamanı vardır.