Tahta üzerinde kerte, kertik. |
- Oyularak açılmış iz veya küçük yarık, kertilmiş yer, kerte. Tekerlek saatin çarklarıyla birlikte dönerken her yarım saatte bir kertik gelince teller makineyi işletecek... (Ö. F. Reca)
- Kertilmiş olan.
- Kerte: Kertmek için (işaret için) yapılmış çentik, iz ya da yarık.
- Kertik kertik (kertikli): Üzeri çentikli, kertiklerle dolu. Uzakları, ufku, dağları, kayaları, testere ağzı gibi kertik kertik, dalgalı dalgalı, tir tir titrer görüyordu. (İlgili cümle kaynağı: Gelin taşı: roman)
Soru/Yorum Formu