- Kocaman, kaba, hantal.
Pala bıyığı, geniş omuzları, kazulet göbeği ile heybetli babam saldığı korkuyla dikiliverdi karşımıza. (P. Karayel) - Kabul görülenden çok daha büyük, korkunç irilikte.
Önceki belediye başkanının büyük tantanalarla açılışını yaptığı, bir türlü bitirilmeyip, kasabanın ortasında kazulet gibi dikilen Yücesoy Pasajının izbe dehlizlerine dalıyorum. (İlgili cümle kaynağı: E. Kesal)
Kazulet nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu