Karar nedir ne demektir? Anlamı
- Bir iş ya da sorun üstünde düşünüp taşınılarak verilen kesin yargı: Düşündük taşındık, daha ufak bir eve çıkmaya karar verdik.
- Temelli ve düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik: Bahar aylarında havanın hiç kararı yoktur.
- Ölçülülük: Şakanın da bir kararı olmalı.
- Oranlama: Tuzu da göz kararıyla kat.
- Alaturka müzikte, taksim yaparken ana makama dönüş.
- İstenildiği gibi, tam ölçüsünde, ne az ne çok: Bu içkinin kararı iki kadehtir.
- Karar almak: Bir davayı, bir sorunu sonuca bağlamak.
- (Bir şeyde) Karar bulmak: Kararlı duruma gelmek, yatışmak.
- Karar kılmak: Bir şey konusunda karar vermek: Şimdilik dört kişi üzerinde karar kılmışlar.
- Karar vermek: Bir sorunu karara bağlamak, kararlaştırmak.
- Karara bağlamak: Bir davayı, bir sorunu çözümlemek, sonuçlandırmak.
- Karara varmak: Bir konuda anlaşmak, bir şeyi kararlaştırmak.
- Kararında bırakmak: Ölçüyü aşmamak, aşırılığa kaçmamak.
- Kararında olmak: İstenildiği ya da gerektiği gibi olmak.
Soru/Yorum Gönder