Kağıt nedir ne demektir? Kağıt ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Beyaz kağıt destesi
Kağıt
  1. Hamur durumuna getirilmiş türlü bitkisel maddelerden yufka gibi açılıp kurutularak elde edilen, üzerine yazı yazmak, resim yapmak; yazı, resim, fotoğraf basmakta ya da öteberi sarmak gibi işlerde kullanılan ince yaprak.
  2. Mektup.
  3. (halk dilinde) Kağıt para (lira): Bu gömlek kaç kağıt?
  4. Kağıttan yapılmış.

Kağıt ile ilgili deyimler ve anlamları

Kenarları yırtılmış, yıpranmış ve yanmış eski bir kağıt parçası
Eski kağıt

İçinde "kağıt" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Kağıt açmak:
    1. Oyunda elindeki kağıtları göstermek: Büyük bir sevinçle kağıtlarını masaya açtı. Hiç bir şey yoktu elinde. Blöf yapmıştı. (Z. Kuyaş)
    2. İskambil kâğıtlarını oyunculara dağıttıktan sonra koz olacak kâğıdın yüzünü çevirmek.
  • Kağıt gibi olmak: Yüzünün kanı çekilip benzi solmak: Korkudan kağıt gibi oldu.
  • Kağıt kaleme sarılmak: Hemen yazmaya başlamak: Hemen kağıt kaleme sarıldım. Önce bunu not ettim. (Edebiyat Kulisi)
  • Kağıt oynamak: İskambil kâğıtlarını kullanarak çeşitli oyunlar oynamak: Kahvehanelerde insanlar oturmuşlar kağıt oynuyorlardı. (N. Gazioğlu)
  • Kağıt uçurmak: Acele olarak mektup yazıp göndermek, haber göndermek: Demem ki kâğıt uçursun peyam göndersin / Kebûter-i dil ile bir selâm göndersin. (Nihat Bey)
  • Kağıt üzerinde: Kuramsal olarak, henüz hayata geçirilmemiş: Hülasa bütün icraat kağıt üzerindedir, hayalden ibarettir. (R. Alpyağıl)
  • Kağıt üzerinde kalmak: Yapılması düşünülmüş olduğu halde yapılmamak, uygulanmamak: Bu kararların en önemlisi, savaş kararıydı. Fakat alınan bu önemli karar kağıt üzerinde kaldı. (H. H. Yıldırım)
  • Kağıda dökmek: Düşünülen ya da anlaşılan şeyi yazıya geçirmek: Hislerimi ve düşüncelerimi kağıda dökmek beni muazzam rahatlatıyor (T. Sabaz). Bir anlaşma yapmış, bu anlaşmayı kağıda döküp imzalayarak kendimizce işi yasallaştırmıştık. (M. Ofluoğlu)
  • Kağıda kaleme vurmak: Kalemle hesap etmek: Verim noksanlığını teker teker kaleme vurup hesap edecek olursak sadece hayvancılıktan senede 10 milyar lira zarar ettiğimizi esefle müşahede ederiz. (F. Çoker)
  • Cart kaba kağıt!: (argo) Yüksekten atana ya da çalımlı bir tavır takınana karşı söylenen hafifseme sözü: "Şimdi seni bu öfkeyle ayaklarımın altına alır, pestil gibi çiğnerim." "Cart, kaba kağıt!... Zaten kendin pestile dönmüşsün!..." (Ş. Kutlu). "Şimdi seni tepelerim..." "Cart! Kaba kağıt... Kimi tepeliyorsun be?"
  • İskambil kağıdı gibi devrilmek: Birer birer ve birbiri ardı sıra devrilmek: Ama bu koca koca firmaların iskambil kağıdı gibi devrilmesini önleyemiyordu. Banka iflaslara çare getirmiyordu. (Cumhuriyet)
  • Kaleme kağıda sarılmak: (Hemen, ya da aceleyle) Yazı yazmaya başlamak: Yılların birikimiyle doluydu. Hemen kaleme kağıda sarıldı ve halkının dilini, kültürünü, acılarını, istek ve özlemlerini dile getiren yazılar yazmaya girişti. (Ş. Balcıoğlu)
  • Sigara kağıdı gibi: Çok ince: Baklavacı dededen baklavacıydı. Yufkayı sigara kağıdı gibi açmak, bu sülaleye Allah tarafından sunulmuş bir armağandı. (S. Süalp)
  • Üçkağıda getirmek (bağlamak): Karşısındakini şaşırtarak aldatmak: Sizi üçkâğıda getirmek için elinden gelen her şeyi yapar (E. Serbes). Herhâlde beni üçkâğıda bağlayacağına inanmıyordu. (Ş. Onay)
  • Yüzü kağıt gibi olmak: Kanı çekilip benzi solmak: "Kendimi iyi hissetmiyorum" dediğinde yüzü kağıt gibi beyazdı ve hemen akabinde de kendinden geçti. (G. Elal)

Kağıt ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "kağıt" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Kağıdın yüzünü ağartan karadır:
    1. Bir insan güzel de olsa yaptıklarıyla değer kazanır.
    2. Yazının değeri, yazılı olduğu mekânı şereflendirir.
  • Hocalar kağıdı tersinden okur: Bilgili ve deneyimli kişilerin, olayları yüzeysel değil, derinlemesine ve farklı açılardan değerlendirebildiklerini ifade eder. Sıradan birinin fark edemeyeceği detayları, tecrübeli kişiler kolayca görebilir.