- Bir şeyi bir yere götürme, ulaştırma. Biliniz, biliniz ki tuttuğunuz yol sizi maksadınıza isal edemeyecektir. (M. G. Keskin)
- Eriştirme. Hamdüsenalar olsun Cenabı Hakka ki, beni bu rütbeye kadar isal etti; yine mukadderatı İlahiye olarak beni asker yaptı. (V. Vakkasoğlu)
- İsal etmek: Ulaştırmak. Bu şehrin halkı en derin muhabbet ve hayranlık hislerini sizin vasıtanızla büyük Türk milletine isal etmek arzusundadır. (İlgili cümle kaynağı: Ayın Tarihi)
Soru/Yorum Formu