Tutar yeri kalmayacak biçimde kırılıp parçalanmış, işe yarar yeri kalmamış olan, paramparça: Çarpışmanın ardından araba hurdahaş olmuştu.
- Hurdahaş etmek: Parça parça etmek, kırıp dökmek.
- Hurdahaş olmak:
- Kırılıp dökülmek, paramparça olmak.
- Aşırı ölçüde yorulmak.
Soru/Yorum Gönder