Hazan, güz, sonbahar mevsimi demektir: İçinin yangınını hazan mevsiminin ince serinliği bile söndüremiyordu. (Hasan Bayraktar)
- Hazan yaprağı gibi titremek: Korku, üşüme vb. nedenlerle çok titremek: Elleri dizinde hazan yaprağı gibi titriyordu (D. Akçam). Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. (İlgili cümle kaynağı: B. Oran)
Soru/Yorum Gönder