Gömlek nedir ne demektir? Gömlek ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Açık mavi gömlek giymiş bir adam
Gömlek
  1. Ceket ya da yelek altına giyilen erkek dış giysisi: (...) uzun boylu, zayıf biri var, mavi gömlek giymiş. (M. Belge)
  2. Eskiden, vücudun üst kısmına, tene giyilen ince iç çamaşırı: Boyacı Hasan Ağa da evi basarak Koca Bektaşı ev kılığında yakaladı, üstünde bir gömlek ve bir iç donu, başında bir gecelik takkesi ve ayakları çıplak. (R. E. Koçu)
  3. Kitap kapağına geçirilen koruyucu kap: Büyük boy bir fotoğrafı vardı kitabın gömleğinin arkasında. (Varlık)
  4. Göbek: İki gömlek yukarı dede filancadır.
  5. Gaz yağı, bütan gazı vb. yakan bazı lambalarda beyaz ışık sağlamak için alevin üzerine geçirilen, gözenekli amyant kılıf.
  6. (mecazi) Basamak, kat: Bu futbolcu, takım arkadaşlarından iki gömlek üstün.
  7. Memeli hayvanlarda bağırsakların tümünü dıştan saran yağlı zar.
  8. Bir makine parçasını dıştan yada içten örten ve parçayı aşınma, sıcak ya da soğuk hava vb. etkenlerden koruyan kılıf.

Gömlek ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "gömlek" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Gömlek değiştirir gibi: Çok sık, çok kolay bir şekilde: Onun için: "Gömlek değiştirir gibi, koca, dost, âşık değiştirir!" diyorlardı. (A. H. Eken)
  • Gömlek değiştirmek:
    1. (Yılan) Derisini değiştirmek: Yılan uzun ömürlüdür, her yıl gömlek değiştirerek derisini tazeler, yani yaşlandıkça dinçleşir, gençleşir; kısacası yaşlanmaz. (F. Yöndemli)
    2. (mecazi) Huy ya da inanç değiştirmek: Sabatay, Edirne Sarayı'nda gömlek değiştirir gibi Mesihliğini bir tarafa bırakarak Mehmed Efendi adını aldı. (İ. A. Gövsa)
  • Gömlek eskitmek:
    1. Deneyim kazanmış olmak: Bu alanda epey gömlek eskitmiş olanlar için gönül okşayıcı kaçınılmaz bir görevdir. (Türk dili)
    2. Ömür sürmüş olmak.
  • Gömleğinden (gömlekten) geçirmek: Birini evlat olarak kabul etmek, evlat edinmek: Adâlet Hanım, Kamber'i gömleğinden geçirerek ana - oğul olurlar (A. B. Alptekin). Şenlik'in annesi Sümmani'yi gömleğinden geçirerek kendisine oğul etti. Böylece Sümmani ile Şenlik manevi kardeş oldular. (E. Arslan)
  • Ateşten gömlek: Dayanılmaz, sıkıntılı zor durum: Bu yol çetindir, meşakkatlidir, ateşten gömlektir, yarı yolda takat kesintisini asla kabul etmez. Yolda yalnızdır insan... (K. Yeşiltaş)
  • Bir don bir gömlek: Yarı çıplak: Hiç şikayet etmeden sıcak yatağından bir don, bir gömlek çıkar, uzun bir bahçeyi geçtikten sonra kapıyı açardı. (R. H. Karay)
  • Bir gömlek aşağı (düşük): Bir basamak, bir derece alt mevki: Öbürüne göre bir gömlek daha aşağı bir terzi olduğu atölyesinden belliydi (A. Nesin). Fakat kendinden bir gömlek aşağı akılda bulduğunu insafsızca aldatıyor. (H. R. Gürpınar)
  • (birinden) Bir gömlek fazla eskitmiş olmak: Birinden daha yaşlı ve dolayısıyla daha çok görmüş geçirmiş olmak: "Senden bir kaç gömlek fazla eskitmiş bir ağabeyin olarak derim ki: Hayatını rayına oturtmadan bir başkasının kaderini yüklenme!" (M. N. Özdemir)
  • Don gömlek: Üzerinde üst giysileri olmadan, iç giysileriyle, nerdeyse çıplak denecek bir durumda: Deprem oluyor sanıp don gömlek dışarı fırlamış. (derleme cümle)
  • Don gömlek kalmak: Her şeyini kaybetmek: Kemah'a varan yollarda don gömlek ortalarda kalmış, tükenişin kucağına düşmüşlerdir... (M. Yeşilova)
  • Yakasız gömlek: (mecazi) Kefen: Ağa da olsa, paşa da olsa yakasız gömleği bir gün giyecektir. (B. Ayaz)
  • Yedi gömlek uzak: Soyca veya yakınlık bakımından bir hayli uzak: Ben onun yedi gömlek uzak adamlarından birinin adamıyım. (Ö. Seyfettin)

Gömlek ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "gömlek" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Gömlek cübbeden (kaftandan) daha yakındır: İnsanın en yakınlarının, uzak akraba veya yabancılardan daha önemli olduğunu ifade eder. Kişi, kendisine en yakın olanlara daha fazla değer vermelidir.
  • Gömleksizin gönlünden kırk arşın bez geçer: Bir konuda yokluk çekenler, o konuda ihtiyacından fazlasına sahip olmayı düşlerler.
  • Al (kırmızı) gömlek gizlenemez: Çevrenin dikkatini çekecek işler gizli kalamaz.
  • Allı yelek, pullu yelek; gömlek yok canfes neye gerek?: En gerekli nesneleri bulunmayan kişinin süs püs peşinde olması budalalıktır (canfes: Desensiz, ince dokunmuş, genellikle yanardöner, parlak, tok, ipekli bir kumaş türü ve bu kumaştan dikilmiş şey).
  • Aşk ateşten gömlektir: Aşkın hem büyük bir tutku hem de büyük bir acı kaynağı olduğunu ifade eder. Aşk, insanı derinden etkileyen, yakıcı ve yoğun duygularla dolu bir deneyimdir.
  • Bir başa bir gömlek yeter: İnsanın temel ihtiyaçlarının aslında çok fazla olmadığını ifade eder. Kanaatkâr olmak ve gereksiz isteklerden kaçınmak huzurlu bir yaşam sağlar.
  • El üstünde gömlek eskimez*: Eğreti olarak alınan şey, dikkatle korunur; bir süre sonra olduğu gibi geri verilir.
  • Elin kapısı ateşten gömlek, demirden leblebidir: Yabancı kişilerin iyi niyetle de olsa söyledikleri, kendilerine muhtaç olanların ağrına gider.
  • Fakirlik ateşten gömlektir: İnsan aç kalınca para için tehlikeli işlere bile kalkışabilir.
  • Hasret ateşten gömlektir (Ayrılık gömleğinden ateş çıkar): Sevdiklerinden ayrı kalmanın insana büyük bir acı verdiğini ifade eder. Özlem, insanın yüreğinde yakıcı bir etki yapar ve bu acı zamanla daha da derinleşir.
  • Kanlı gömlek gizlenmez*: Bazı kötü şeylerin gizlenmesi mümkün değildir.
  • Kar yerin gömleğidir: Kışın yağan karın toprağı koruyucu ve besleyici bir etkisi olduğunu ifade eder. Kar, toprağın üstünü kaplayarak, verimin artmasına ve toprağın korunmasına yardımcı olur.
  • Keten gömlek olmaz dokutmayınca, evlat alim olmaz okutmayınca: Bir şeyin, malzemesi ve yapımı iyi olmazsa o şeyden iyi verim alınmaz. Aynı şekilde insan evladının eğitimine önem vermezse onun cahil ve bilgisiz kalmasına neden olur.
  • Kışın ekmeksiz, yazın gömleksiz yola çıkma: Herhangi bir işe veya yolculuğa başlarken gerekli hazırlıkları yapmanın önemini ifade eder. Eksiksiz ve uygun şekilde hazırlanmadan yola çıkmak, zorluklara neden olabilir.
  • Kötülük bir kızıl gömlektir, ya yeninden ya yakasından çıkar: İnsanın içinde sakladığı kötülüğün er ya da geç bir şekilde ortaya çıkacağını ifade eder. Kötü niyetli kişiler ne kadar gizlemeye çalışsa da gerçek karakterleri sonunda belli olur.
  • Sırtındaki gömleğine inanma (Arkamdaki gömleğe inanım kalmadı): İnsanın en güvendiği şeylerin bile bazen beklenmedik şekilde zarar verebileceğini ifade eder. En yakınındakilere bile tamamen güvenmek yerine temkinli olmak daha doğrudur (inanmak: güvenmek, inanım: güvenim).
  • Yaz yağmurudur geçer, geçer amma gömleğe: Yazın yağan yağmurlar ne kadar geçici olsa da yine de insanları ıslatır.
  • Yetim malı ateşten gömlektir: Kimsesiz, günahsız kimselerin hakkını yiyenler bunun bedelini çok ağır öderler.
  • Ziyan ateşten gömlektir: Zarara uğramanın insanı büyük bir sıkıntıya sokacağını ifade eder. Kişinin ticarette veya iş hayatında zarar etmesi, hem maddi hem manevi olarak zor toparlanacağı bir duruma neden olur.