![]() |
Gol |
Gol, çift kaleyle oynanan futbol, hentbol, hokey, polo gibi oyunlarda, topun belirlenen kurallar çerçevesinde rakip takımın kalesine sokulmasıyla elde edilen sayıdır. Bir takımın başarılı olabilmesi için mümkün olduğunca fazla gol atması ve kendi kalesinde gol görmemesi gerekir. Futbolda gol, topun tamamının kale çizgisini geçmesiyle geçerli sayılırken, hokey ve polo gibi oyunlarda da benzer kurallar geçerlidir.
Gol ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "gol" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Gol atmak: Topun karşı takımın kalesine girmesini sağlamak: Arkasından, Feridun Metin frikikten Hagi'yi bile kıskandıracak nefis bir gol attı. (Ü. Tamer)
- Gol kaçırmak: Uygun durumda olmasına rağmen karşı takımın kalesine topu sokamamak, gol atamamak: Fener gol kaçırdı. Babamla çaktırmadan dedeme baktık. (S. Ezber)
- Gol koklamak: Gol atacak durumlar yaratmak ya da böyle durumları sezinleyip buna göre davranmak: Cemil ileri hatta, öyle tehlikeli bir futbolcu, öyle gol koklayan bir insan haline geldi ki, onu durdurmak için, tüm defansın seferber olması bile kâr etmedi. (S. Tekil)
- Gol kralı: Belli bir dönemde ya da bir turnuvada en çok gol atan oyuncuya verilen unvan: 45 günlük araya rağmen o sezon 36 gol attı ve bir kez daha gol kralı tahtına oturdu. (M. K. Kaynar)
- Gol yemek: Topun kendi kalesine girmesine engel olamamak: Milli Takım bir gol yedi. Harun Bey el kol hareketleri yaparak oturduğu yerden ayağa fırladı. (A. Çelik)
- Gole gitmek: Gol atacak bir duruma gelmek: Radyodaki adam, "Kadri kaleye iniyor... Kadri sürdü... Kadri üçüncü gole gidiyor," demekteydi. (A. Nesin)
Soru/Yorum Gönder