Ceket astarı Giysi, perde, çanta, ayakkabı gibi şeylerde, kumaşın ya da derinin içine geçirilen ince kat. Sıva ya da boyadan önce hazı...

Yanağın, elmacık kemiğinden çene kemiğine kadar olan ve ağız boşluğu hizasına gelen bölümü: Açlıktan avurtları avurtlarına geçmiş... (İlgili...

Bir şeyi yüksekçe bir yere iliştirerek sarkıtmak. Sehpaya ya da bir ağaç dalına takılı bulunan ve ucu halka biçiminde birleştirilmiş ipi bir...

Bir şeyi, bir kimseyi anlatmaya, anımsamaya yarayan sözcük: Güllü, köylü adı diye, Doktor'un karısı değiştirmiş kızın güzelim adını. (İl...

Bir şeyi kapalı durumdan çıkarmak: Aç kapıyı, efendimizin emri var. (N. Kemal) Herhangi bir şeyi kullanılır, çalışır, işler, etkin duruma g...

Çarşaflı bir bayan Yatağın üstüne serilen ya da yorgana kaplanan, bezden yapılmış örtü: Tek kişilik çarşaf. Kadınların tesettür amaçlı giy...

Baş ile omuz arasındaki bölge: Boynumu kesse gık demezdim (N. Cumalı). Gerdanı bir kuğunun boynu gibi uzamıştır. (Y. K. Karaosmanoğlu) Şişe...

Çığın kar üzerinde açtığı iz. Hayvanların gide gele kar üzerinde, tarla içinde ya da dağ yamacında açtıkları ince yol, patika. (mecazi) ...

Çamur Suyla karışıp macun durumuna gelmiş toprak: Tezekle çamurdan yapılmış, yarı yarıya toprağa gömülü, penceresiz kulübeler. (R. N. ...

Atatürk Hava alanında apron Apron, hava alanlarında uçakların uçuşa hazırlanmasına, manevra yapmasına, park etmesine, yolcuların inip ...

Çamur Yürümek ya da koşmak için yapılan ayak atışlarının her biri: Sağlam adımlarla yürümek. Bir adımda alınan yol (genellikle 75 cm ...

Kuru soğuk. (Hava ve gece için) Soğuk: Hava kararmak üzere ve dondurucu bir ayaz çıktı. (H. Erdem) (argo) Zararlı, tehlikeli ya da kötü ...

Bir şeyi kendine ya da başka bir yöne doğru hareket ettirmek: İki tokmaklı guguklu saatin zincirini çekti (S. Faik). El arabasını çekmek. Ad...

Bir yere takılmaya, tutturulmaya yarayan eğri demir. (spor) Yağlı güreşte ayakla rakibin bir ayağını sarma biçimindeki bir oyun. (müzik) B...

Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu zaman deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateşle kendini gösteren, sivilce, kan çıbanı, göydergi,...

Akciğer ve karaciğerin ortak adı. (Kasaplıkta) Hayvanın akciğer, yürek ve karaciğerinin oluşturduğu takım. (mecazi) Yürek, iç: Ta ciğerinde...

Eski çanak Toprak, metal, plastik gibi maddelerden yapılmış, yayvan, çukurca kap. (botanik) Çiçeğin hemen altındaki (çiçek goncası aç...

Bir nesnenin tabanıyla en yüksek noktası arasındaki uzaklık: İnsan boyu, duvarın boyu vb. Bir yüzeyde uzunluk: Sıranın boyu, odanın boyu, ...

Açlık ve acıkmak ile ilgili deyimler ve anlamları İçinde "açlık, acıkmak" kelimeleri geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümlel...

İçinde kimse ya da hiçbir şey bulunmayan: Boş ev, boş kutu, çay boşları vb. Bir işe yaramayan: Neden boş geçen yıllardan içim ezik? (O. V....

Çark Bir eksenin döndürdüğü, tekerlek biçimindeki makine parçası: Değirmen çarkı, çömlekçi çarkı, dişli çark vb. (askeri) Herhangi b...

Çarık Kenarları kıvrılıp iki ucu dikilen ham deri parçasından yapılma pabuç: Türk askeri manda leşlerinin derisinden çarık yapıp giyiy...