- Fışkırma, kaynama, coşma.
Ruhumun feveran ettiği, yüreğimin yanıp tutuştuğu, kalbimin çatlarcasına vurduğu, hayallerimin dizginlenmez bir istekle iman sırrına kucak açtığı; O gece... (İlgili cümle kaynağı: Halit Ertuğrul) - (mecazi) (Öfkeden) Birdenbire köpürme, parlama.
İnsanın kaybetme konusunda en çok feveran ettiği, kaybetmeyi kabul etmediği dönem ergenliktir.
- Feveran etmek: (mecazi) Köpürmek, coşmak, öfkesini dışa vurmak.
Soru/Yorum Formu
»