![]() |
Eşik |
- Kapı boşluğunun alt bölümünde bulunan az yüksek basamak: Komşumuz Eda Hanım da kapının eşiğine kadar gelmişti.
- Kapı ağzında basamağın konulabileceği yer.
- (mecazi) Başlangıç yeri, başlangıç noktası: Yeni bir atılımın eşiğindeyiz.
- (müzik) Telli çalgılarda telleri yüksekçe tutmaya yarayan tahta, kemik vb. köprücük.
- (coğrafya) İki deniz çanağı arasında bulunan hafif dip engebesi.
Eşik ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "eşik" sözcüğü geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Eşik (eşiğini) atlamak:
- Herhangi bir konuyu doyasıya yaşayarak belli bir olgunluğa ulaşmak: Sevginin, merhametin eşiğini atlayanlar, ızdırabın gömleğini de kendiliğinden giyinirler. (A. H. Tanpınar)
- Engelleri aşmak, zorlukları yenmek.
- Eşik gibi ayaklar altında: Tevazu bildiren bir söyleyiş: "Fütüvvet sahibi halka acıyan, onları esirgeyen, ayıpları örten, herkesin gönlünü hoş edendir. O ayıpları örten eşik gibi ayaklar altına döşenendir, asla kötü söylemez, asla kötü görmez " diyerek tevazuyu açıklar...
- Eşiğe baş koymak: (tasavvuf) Mürşidin yanına girerken eşiği öpmek: Eşiğe baş konulduğunda başın göklere ereceği iddia edilir. (A. A. Şentürk)
- (...) Eşiğinde olmak: Gerçekleşmek veya başlamak üzere olmak: Devrim niteliğinde bir buluşun eşiğindeydi (A. Sekülü). O demde, İslâm bir şahlanışın eşiğindeydi. (M. Z. Mutlu)
- (birinin) Eşiğini aşındırmak: Bir şey elde etmek amacı ve umuduyla bir kimseyi görmeye çok sık gidip gelmek: Vezirler, iyi haber almak ümidiyle hekimlerin eşiğini aşındırıyor, fakat hiçbirinin ağzından, Padişahın sıhhatine dair iyi bir haber çıkmıyordu. (Y. Bahadıroğlu)
- (birinin) Eşiğini öpmek (Eşiğine yüz sürmek): Bir sorununa çözüm bulması ya da bir dileğini yerine getirmesi için sözü geçer, yetkili bir kimseye yalvarmaya gitmek: Her ne suretle olursa olsun benlik zindanının karanlığından kurtulmak için o dergahın eşiğini öpmeye koşacağım vesselam (A. A. Hikmet). Merhamet dilenmek için kumandanın eşiğine yüz sürdüm. (Y. Bahadıroğlu)
- Biri eşikte biri beşikte: Küçük çocuğu çok olan kimseler için söylenen bir söz: Biri eşikte, biri beşikte, biri de gelecek üç yavrunun anasıydı o. (Yeni Ufuklar)
Eşik ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "eşik" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Altın eşik, gümüş eşiğe muhtaç olur* (Altın eşiklinin ağaç eşikliye işi düşer): Zenginliğe, varlık ve bolluğa çok fazla güvenilmemelidir; gün gelir bir zengin bir yoksula avuç açabilir.
- Deveciyle dost olanın üst eşiği yüksek olur: Zengin, yüksek mevkili kimselerle arkadaş olmak isteyenin durumu onların durumuna yakın olmalıdır.
- Erkek eşeğinden, kadın eşiğinden belli olur (İyi adam eşeğinden, iyi karı döşeğinden belli olur): Erkek evin geçiminden, kadın da evin düzeninden sorumludur.
- Gelin eşikte oğlan beşikte*: Bir eve gelin gelir gelmez, doğacak çocuğu beşikte saymak ve bebek için hazırlıklara başlamak gerekir.
- Kadın eşik dibinde değil, beşik dibinde belli olur: Kadının görevi ev işleriyle uğraşmakla bitmez. Soyun devamı için çocuk doğurması da gerekir.
- Maharetsiz hırsız, pabucunu kapı eşiğinde bırakır: Yeteneksiz kişi yaptığı işi eline yüzüne bulaştırır, başarılı olamaz.
Eşik ile ilgili birleşik fiil ve kelimeler
- Eşik ağacı: Eşik olarak kapı tabanına uzatılan ahşap tahta.
- Eşik frekansı: (fizik) Fotoelektrik etkiye yol açan en düşük frekans değeri. Eşik frekansı, ışık demetine tutulan metalin cinse bağlıdır.
- Eşik gerilimi (voltajı): (fizik) Elektronik bir aygıtın herhangi bir karakteristiğinin ilk kez oluştuğu gerilim.
- Eşik taşı: Eşik olarak kapı tabanına konulan (mermer vb.) uzun ve tek parça taş.
Soru/Yorum Gönder