Elek nedir ne demektir? Elek ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Ahşap kasnaklı bir elek
Elek

Elek, iri taneli maddelerle un gibi toz halindeki maddelerin incesini kabasından ayırmak ya da içlerine karışmış yabancı cisimleri temizlemek amacıyla sallanarak kullanılan bir alettir. Genellikle tahta bir kasnağa gerilmiş, tek yüzeyinde yer alan gözenekli tel, kıl, bez ya da benzeri malzemeden oluşur. Mutfakta un eleme, tarımda tahıl ayıklama ya da inşaatta kum eleme gibi farklı alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Elek ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "elek" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Elek elek elemek: Elekten geçirir gibi ayırmak, didik didik etmek: Biz olsak, çantamıza bakmamak değil, çorabımızın, fotinlerimizin içerilerine kadar didik didik dider, elek elek elerlerdi. (A. H. Eken)
  • Elekten geçirmek:
    1. Elemek: Kumu elekten geçiriyor, incelmiş kumun üzerinde istenilen malzemenin kalıbını çıkarıyor (G. Kıvılcım). Öğütülmüş unu hiç acele etmeden, öne arkaya sallayarak elekten geçirdi.
    2. Ayıklamak: Tarihçi, tarihi bir elekten geçirir; eler ve yalnızca kalburüstü saydığı olayları yazar. (Ş. Uçar)
    3. (mecazi) Sıkı bir inceleme yapıp doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü ayırmak: Sultan İbrahim, kardeşlerinden kendine kalan vezirleri elekten geçiriyordu (A. Z. Kozanoğlu). Her cümlemi elekten geçiriyor, üstte kalanları yeniden değerlendiriyordu. (M. Atilla)
  • (birinin) Düğününde kalburla (elekle) su taşımak:
    1. Birinin mutluluğunu paylaşarak düğününde ona canla başla hizmet etmek: "Atlatalım şu vartayı yapacağım senin düğününü, kalburla su taşıyacağım düğününde!" (E. Işınsu)
    2. Bir kimsenin en sıkışık, telaşlı gününde en güç işlere koşarak ona yardımcı olmak: "Sana da çok zahmet oluyor. Bilmem bu hakkını nasıl ödeyeceğim? Düğününde elekle su taşırım ne yapalım." (Ü. Deniz)
  • Tıngır elek (tıngır hamam), tıngır tas: Eşyası az olan yer veya ev, az eşyalı: Bir insan gibi değil, bir oyuncak gibi sevilmiş, ellerde taşınmıştı. Tıngır elek tıngır tas bir odada öpücüklerle büyütülmüştü sadece. (Ö. Başargan)
  • Ununu eleyip eleğini (duvara) asmak: Geri kalan yaşama süresince yapacak önemli bir işi kalmamış, artık yaşlanmış, önceden ilgilendiği şeylerden ilgisini kesmiş: Filvaki sana göre hava hoş; ununu elemiş, eleğini duvara asmış, daha doğrusu şu yalan dünyadan elini, eteğini çekmiş, en sağlam sığınağa çoktan kapağı atmışsın; canavar düdüğüne aldırmazsın; bizim, henüz kulağımız kirişte ve yüreğimiz endişede... (R. H. Karay)

Elek ile ilgili atasözleri ve anlamları

Beyaz bir duvarda asılı olan elek
Duvarda elek

İçinde "elek" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Elek yeni olunca asacak yer bulunur: Bir şey yeni ve değerli olduğunda ona yer bulunacağını, ilgi ve alaka gösterileceğini ifade eder.
  • Ev yeni, duvar yeni, eleğim seni nereye asayım?: Elde ettiği yeni bir şeye kıyamayanların durumunu anlatır.
  • Neler geldi geçti felekten, duyulmadı deve geçti elekten: Yaşamda pek çok olay ve değişiklik olsa da insanların çoğu zaman bunları fark etmediklerini ifade eder. Hayatın hızlı akışında bazı önemli olaylar bile gözden kaçabilir veya duyulmaz.
  • Neler gelmez felekten, develer geçer elekten: Kişinin talihi açıksa en olmadık işler oluverir, nasibini en olmadık yerlerden kazanır.
  • Tıngır elek tıngır saç, elim hamur karnım aç:
    1. Kişinin sürekli başkaları için çalışıp kendi ihtiyaçlarını ihmal ettiğini ifade eder. Emek harcarken kendi çıkarlarını göz ardı etmenin sonuçları, kişiyi yetersiz ve aç bırakabilir; bu da özverinin bazen zarar verebileceğini gösterir.
    2. Kazanmak için çaba sarf etmeyen ve zamanını boşa harcayan kişi, yaşamı boyunca zorluklarla karşılaşır; bu da kişisel çabanın önemini ortaya koyar.
  • Ununu elemiş, eleğini duvara asmış*: Bir kişinin hayatındaki aktif çalışma dönemini tamamlayarak dinlenmeye çekildiğini ifade eder. Genellikle yaşını almış ve sorumluluklarını yerine getirmiş kişiler için kullanılır.
  • Yenice eleğim, seni nerelere asayım?*: Kişi, elde ettiği yeni ve güzel bir şeyi örselememek için büyük özen gösterir.
  • Yenice elek duvarda gerek: Yeni eşyaların ya da kaynakların değerini bilerek kullanılması gerektiğini ifade eder. Eğer gereken özen gösterilmezse, bu eşyalar kısa süre içinde işlevsiz hale gelir ve verimsiz kullanılmış olur.

Ayrıca bkz.: Kalbur ile ilgili atasözleri ve deyimler

Elek ile ilgili birleşik kelimeler

  • Elek deneyi: (teknik) Elek makinesinde en üst eleğe konularak belli bir sürede elenen belli bir toprak örneğinin alttaki eleklerde toplanan miktarlarının ölçümüne dayalı yapı araştırma deneyi.
  • Elek makinesi: (teknik) Toprak yapısının incelenmesi amacıyla kullanılan ve yukarıdan aşağıya doğru görenekleri küçülen üst üste eleklerden oluşan, yatay ve düşey yönlerde sarsıntıyla çalışan makine.
  • Elekçi:
    1. Elek yapan ya da satan kimse: Elekçi, bir elek satınca keyfinden başlar oynamaya. (E. Erkoç)
    2. (mecazi) Çingene.