- Belirli bir konuyu düşünceler, olaylar bütünlüğünde geliştirerek sunan kısa açıklama.
Açılış ve sunuş konuşmasını, olayın ve toplantının mahiyetini gayet iyi özetleyen bir ekspoze şeklinde bizzat Başkan kendisi yaptı. - Bir yere sunulan bildiri özeti.
Sabah oturumunda bize çok güzel bir ekspoze sundular. - "Sergilemek, gözler önüne sürmek" anlamındaki ekspoze etmek birleşik fiilinde geçen bir söz.
Bana kalırsa bu dava yanlış ekspoze ediliyor... - (sinema) Kamerada kullanılarak duyarkatı etkilendirilmiş, henüz yıkanmamış ve üzerinde gizli görüntüler taşıyan film.
- Ortada, açıkta.
Bu bitki türlerinin güneşe fazla maruz, ekspoze arazi kısımlarında yer alması maksada daha uygun olur.
Ekspoze nedir? Ekspoze etmek ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu