Eğretileme
(Osmanlıca: istiare) bir sözcüğün alışılmış anlamı dışında kalan bir anlamda kullanılmasıdır. Bu yazın sanatı üç yolda tanımlanır:
- Bir sözcüğün -benzetme ilgisiyle- başka bir sözcük yerine kullanılması.
- Benzetme, ayırtılı değişmece.
- Uzbenzetme, pekişik benzetme (teşbih-i beliğ) deki iki terimden birinin atılarak kısaltılmasıyla oluşan söz sanatı.
Eğretileme öğeleri şunlardır:
- Eğreti (eğretilenen): Eğretilemede asıl sözcüğün yerine kullanılan sözcük.
- Eğretilik (kendisinden eğretilenen): Eğretilemede eğretinin temeli olan söz.
- Eğretili (kendisi için eğretilenen): Eğretilemede, bir benzetme ilgisi kurmak için başka bir sözcükle anlatılan nesne, ("benzetmelik" durumundaki ve anlamındaki sözcük).
- İpucu: Tümcede bir eğretileme ayırtısı bulunduğunu belirtmeye yarayan sözcük.
Örnek "Askerlerimiz kükreyerek siperlerinden fırladı." tümcesindeki kükreme sözcüğü.
- Engelleyici ipucu (ayrıncalık): Eğretilemede, başka anlamlara kaymayı engelleyen sözcük. Değişmeceli olarak kullanılan sözcüğün, gerçek anlama kaymasına engel olur.
Eğretileme çeşitli yönlerden türlere ayrılır:
- Açık kapalı oluşuna göre:
- Açık eğretileme: Bir varlığı kendi adıyla değil, herhangi bakımdan benzetildiği başka bir nesnenin adıyla anma. Benzetmeliğin (kendisine benzetilenin) anlatımında kalıp, benzetilenin düşmesidir.
Örneğin "Aslan asker" uzbenzetmesi şöyle açık eğretileme olur: "Aslanlarımız sınırlarımızı bekliyor".
- Kapalı eğretileme: Uzbenzetmede benzetilenin anlatımda kalıp benzetmeliğin düşmesiyle kısalışıdır.
Örneğin yukarıdaki uzbenzetme şu biçime girer: "Askerlerimiz kükreyerek siperlerinden fırladılar."
- Eğretilenen sözcüklerin sayısına göre türler:
- Teklik eğretileme: Bir tek sözcükle oluşan eğretileme.
- Bileşik eğretileme: Birden çok sözcükle örülen eğretileme.
- Yaygın eğretileme: Bkz. bileşik eğretileme.
Örnek: "Saman altından su yürütmek.", "Ayağını yorganına göre uzat."
- Sözcük türlerine göre:
- Temel eğretileme (adcıl eğretileme): Eğretilenlerin ad soylu bir sözcük olduğu eğretileme.
- Uydu eğretileme: Eğretilenlerin eylem ya da eylemsi bir sözcük olduğu eğretileme.
- Açık eğretilemede, engelleyici ipucunun bulunup bulunmadığına göre:
- Salt eğretileme: Anlatımda engelleyici ipucunun bulunmadığı eğretileme.
Örnek: Yanımda bir aslan var.
- Yalın eğretileme: Eğretilenen için, engelleyici ipucunun bulunduğu eğretileme.
Örnek: Yanımda silahlı bir aslan var.
- Pekitli eğretileme: Eğretilenin pekiştirici sözcüklerle nitelendiği eğretileme.
Örnek: Yanımda pençesi güçlü bir aslan var.
- İmgeletici eğretileme: İçinde ipucu bulunan kapalı eğretilemelere verilen ad.
Örnek: Kuşcağız dertli dertli ötüyordu.
- Eğretilemeler, anlaşılma derecesine göre de çeşitlenir:
- Saçık eğretileme: Herkesin kolayca yapabileceği eğretileme.
- Seçkinsel eğretileme (yavlak eğretileme): Ancak seçkinlerin anlayabileceği eğretileme.
- Eğretilemede şu terimler de vardır:
- Uyarlı (dengeli) eğretileme: Eğretilikle eğretilenin bir kişide toplandığı eğretileme.
Örnek: Yoksulluk içinde kıvranmış bir kimse için: "Bütün varlığını yitirmişti; yeniden can buldu." sözü gibi. Bu örnekte eğretilik "can", eğretilen ise "zenginlik"tir.
- Sakalı eğretileme
- Alaylı eğretileme: Alay için yapılan eğretileme.
Örnek: Korkak bir kimse için: "Aslan geliyor." demek gibi.
- İlgeci gizli benzetme: Her eğretileme kısalmış bir benzetmedir. Bunun için eğretilemeye böyle de derler.
Kaynak TDK
Soru/Yorum Formu