- (Bir şey, bir şeye) Hafifçe değmek.
Örtü yere dokunuyor. - El değdirmek.
Kapıya dokunma yeni boyadım. - Karıştırmak, el sürmek.
Kitaplara kimse dokunmasın. - Almak, kullanmak.
Onun tek kuruşuna bile dokunmam. - Sağlığını bozmak.
Kızartma, ona dokunuyor. - Tedirgin etmek, sataşmak.
Dokunmayın çocuğa, ne isterse yapsın. - (İyilik, kötülük gibi kavramlarda) Olmak.
Hepimize çok zararı dokundu. - (İnsan için) İçine işlemek, duygulandırmak ya da batmak.
Sinirlerine dokunmak. - Değinmek.
Turizm sorunlarına dokunan bir makale. - Dokumak işine konu olmak.
Reklam amacıyla vitrinde halı dokunuyor.
Dokunmak nedir ne demektir? Anlamı
( 0 soru/yorum )
Soru/Yorum Formu