Temas etmek, isabet etmek eş anlamları.
- Aralık kalmayıncaya kadar bir yere yaklaşmak: Başı tavana değiyor.
- Ulaşmak, erişmek: Paket eline değmemiş.
- İstenilen yere düşmek: Kurşun hedefe değmedi.
- Etkilenmek.
- Karşılık olmak: Bu sonuç, gösterdiği çabalara değer mi?
- (Zevk veren şeyler için) Hoşa gitmek: Bu soğuk su değdi doğrusu.
- İstenilen nitelikte olmak: Seyredilmeye değer bir film bulamadım.
- Eşdeğerde olmak: Yaptıkların dünyaya değer.
- Değme gitsin: "Sözle anlatılamaz, hiç sorma" anlamında kullanılır.
- Değme keyfime: (deyim) Bir şeyden çok hoşlanıldığını anlatmak için kullanılır.
- Değme (dokunma) sarhoşa, yıkılana kadar gitsin: (atasözü) Başkasını dinlemeyen kimseyi gittiği yanlış yoldan döndürmeye kalkmayın, bırakın cezasını çeksin.
Soru/Yorum Gönder