![]() |
Dana |
Dana, sütten kesildikten sonra iki yaşına kadar olan erkek sığır (inek) yavrusuna verilen addır. Bu dönem, hayvanın büyüme ve gelişme sürecinde olduğu, kas yapısının güçlendiği ve besi veriminin arttığı bir evredir. Danalar genellikle et üretimi amacıyla yetiştirilir ve beslenmelerine özel önem verilir. Özellikle merada doğal beslenme veya dengeli yemlerle desteklenmeleri, ileride kaliteli et veya damızlık olarak değerlendirilmelerini sağlar. Danalar, yaşlarına ve gelişim durumlarına göre farklı kategorilere ayrılabilir ve besicilik sektöründe büyük bir ekonomik değere sahiptir.
Dana ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "dana" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Dana (Danalar) gibi böğürmek: Boğuk boğuk, acı acı bağırıp haykırmak: Dana gibi böğürüyor, gözlerinden sicim gibi yaş akıtıyordu. Sancılar öyle dayanılmazdı ki çok geçmeden kemikleri çatırdayarak ayrıldı. (L. Tekin)
- Dananın kuyruğu kopmak: Beklenen ya da korkulan sonuç gerçekleşmek: Üçüncü kavgamızda dananın kuyruğu koptu. O zamandan beri bu kızla konuşmuyorum (A. Portakal). İşte tam bu sırada, dananın kuyruğu koptu. Bir anda yüzlerce görevli doldu salona. Birkaç dakika içinde kollarımıza kelepçeler takılıverdi. (E. Yel)
- Deli dana (danalar) gibi dönmek: Ne yapacağını bilemeyerek şaşkınca davranmak: Deli dana gibi avluda dolanırken konağın kapısından yükselen öfkeli sesin sahibine döndü bir an. (Y. Yaman)
Dana ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "dana" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Dana anayı bulur: İnsanın eninde sonunda kendisine en uygun olanı veya ait olduğu yeri bulacağını ifade eder. Doğal bağlar ve içgüdüler, kişiyi doğru olana yönlendirir.
- Dana büyür ama çulu büyümez: Çocuk çabucak büyür ama ona ait eşyaları öylece kalır.
- Dana ne kadar büyüse gene anasını emer: Çocuk ne kadar büyüyüp yetişkin biri olsun, yine de anasının gözünde çocuktur.
- Dana yediği taşı bilir: İnsanın kendisine zarar veren veya fayda sağlayan şeyi zamanla öğrenip ayırt edebileceğini ifade eder. Tecrübe, kişiye doğruyu ve yanlışı gösterir.
- Danayı çok alan öküzü dahi uğurlar [Danayı çalan öküzü de uğrular (?)]: Kötü niyetli veya hırsızlık yapan bir kişinin, daha büyük suçlara da kalkışacağını ifade eder. Küçük hatalar ve kötülükler, daha büyüklerine zemin hazırlar (uğrulamak: çalmak).
- Anası ne ki, danası ne olsun?: Çocuk büyüdükçe kendisini yetiştiren anne babanın özelliklerini almaya başlar. Anne baba kötüyse çocuk da kötü olur.
- Bak anayı, al danayı: Kızların çoğu özellikleri analarına benzer. Bu yüzden evleneceğin kızın niteliklerini öğrenmek istiyorsan annesini tanıman yeterlidir.
- Besledik büyüttük danayı, şimdi tanımaz oldu anayı*: Elinde büyüttüğün kişi gün gelip sana nankörlük edebilir.
- Böyle gerek danaya, buzağının hakkını yemeye: Gücüne dayanarak güçsüzün hakkına el atanlar ağır biçimde cezalandırılmalıdır ki bir daha bu zorbalığı yaymasın.
- Dek duran danayı canavar yemez: Ağırbaşlı, sakin kimseler gereksiz yere başlarını belaya sokmazlar.
- Devletli dana otluğa düşer: Güçlü ve varlıklı kişilerin her zaman daha iyi şartlarda yaşayacağını ifade eder. İyi imkanlara sahip olanlar, doğal olarak daha avantajlı durumlara gelir.
- Eliyle hamur ovalar, gözüyle dana kovalar: "Dikkatini, yaptığı işe vermez, iş yaparken başka şeylerle de ilgilenir" anlamında söylenir.
- Hırsız evden olursa dana bacadan çıkar (mandayı bacadan aşırır): Çalınan bir şeyi içimizden biri çalmışsa onu zorlanmadan rahatlıkla götürebilir.
- Kız anasını, inek danasını bilir: Kız çocuğu daha çok annesine düşkün olur, onun gibi olmak ister.
- Ortaklık danadan, yalnız buzağı iyi: Kişinin, çok, fakat başkasıyla ortak malı olmasından, yalnız kendisine ait az bir malı bulunması yeğdir.
- Saksağan, danayı babası hayrına bitlemez*: Bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır.
- Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı*: Yetiştirdiğimiz, büyüttüğümüz gençler, bizi beğenmezler.
Soru/Yorum Gönder