Ağaç dalından yapılmış kitaplık rafı |
- Ağacın gövdesinden yanlara doğru ayrıla ve daha çok yapraklı olan kollardan her biri.
- (mecazi) Kol. Bilimin türlü dalları arasında sıkı ilişki vardır.
- (anatomi) Bir damardan ya da bir sinirden ayrılan kol.
- (botanik ve zooloji) Sınıfların birleşmesinden oluşan hayvan ya da bitki topluluğu.
- Dokuma ve işlemelere ya da tezhip sanatında levha köşelerine yapılan çiçek motifi.
- Arka sırt. Heybe dalında, avrat kolunda, şişe belinde. (Halk türküsü)
- Bazı sözcüklerin başına getirilerek birleşik sözcükler kurar ve "çıplak, yalın" anlamı verir. Dalkılıç, daltaban.
- Dal taç: (tarih) Yeniçeri börklerinin başa giyilen bölümüne çevrilen kağıt üzerindeki nakışa verilen ad.
Dal ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "dal" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Dal budak salmak: Yayılıp genişlemek.
- Dal gibi: Çok zayıf, çok ince.
- Dal gibi kalmak: Vücutça çok zayıflamak.
- Daldan dala konmak (atlamak): Sık sık iş, konu ya da düşünce değiştirmek.
- (Birinin) Dalına basmak: Hoşlanmadığı bir şeyi yaparak ya da söyleyerek onu kızdırmak.
- Dalına binmek: Musallat olarak sıkıştırmak.
- Dal bay: İnce giyinmiş.
- Dallanıp budaklanmak: (Bir iş ya da bir sorun) Genişleyerek karmaşık bir durum almak.
- Dallı budaklı: Ayrıntıları çok, karmakarışık, çapraşık, anlaşılması ya da çözülmesi güç olan.
Soru/Yorum Formu