Çuvaldız ve iğne |
- Çuval gibi kaba dokumaları dikmekte kullanılan ucu yassı ve eğrice büyük iğne: Kadınlardan biri de dolan patates çuvallarının ağzını çuvaldızla dikiyordu. (E. Bektaş)
- Kullanılan/kullanılacak su miktarını akış kalınlığına göre hesaplayan eski bir akarsu ölçü birimi: (...) Lüle tabir olunan bu ölçü yuvarlak bir küre şeklinde ve otuz dirhem sıkletinde bir kurşunun girebileceği kadar bir delikten akan su miktarıdır. Bir lüle 4 masura ve her masura da 4 çuvaldız itibar edilir. Çuvaldız tabiri bu deliğin çuvaldız kalınlığında olmasındandır. Bir çuvaldız su, bir masuranın dörtte biri ve lülenin on altıda biridir. (C. E. Arseven)
Çuvaldız ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "çuvaldız" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Çuvaldız yurdusu (gözü) kadar yerden deve denli soğuk girer*:
- Soğuk en küçük bir delikten bile girip insanı büyük ölçüde rahatsız eder.
- Küçük görünen olaylar büyük sonuçlar doğurabilir.
- Bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz* (Bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz, bir evde iki oğlan, biri devlet, biri mihnet): Bir evde iki kız olursa her biri bir taraftan aileyi sıkıştırıp giyim kuşam ister, çeyiz ister. Onlar istemese bile aile kendini böyle bir sorumluluk altında bilir ve bunun sıkıntısını çekerler (biz: Sert bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri önceden delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı el gereci).
- Biz var, bizden büyük çuvaldız var: En güçlü kimselerin bile güçlerinin üzerinde birisi mutlaka çıkar.
- İğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır* (Ele iğne sokmak isteyen iptida çuvaldızı kendine sokmalıdır): İncitici bir davranışta bulunmadan önce birisinin bunun gibi en ufak bir davranışı karşısında kendimizi nasıl hissedeceğimizi düşünmeliyiz.
Soru ve Yorumlar: 1
Soru/Yorum Formu