Çay nedir? Çay ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Yanında iki şekeri ve kaşığı dışarıda olan bir bardak çay
Çay
  1. Kurutulmuş yaprakları haşlanarak suyu içilen, çaygillerden bir ağaççık, bu ağacın siyahımtırak renkte öğütülmüş yaprakları ve bu yaprakların sıcak suda demlenerek kırmızı renkli suyu: Namazdan sonra mükellef bir akşam yemeği yediler. Arkasından tavşan kanı nefis çaylar geldi. (A. E. Kavaklı)
  2. (coğrafya) Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu: Yağmurdan dolayı çay daha gür ve daha azgın akıyordu, eskisi gibi homurdanmıyor, gürlüyordu.


Çay ile ilgili deyimler ve anlamları


İçinde "çay" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Çay (deniz) kenarında kuyu kazmak: Gereksiz yere çaba harcamak: Amacın sevinmek ise verdiğin emekler çay kenarında kuyu kazmaya benzer. (B. Sabırlı)
  • Çay semaveri gibi yerinde fokurdamak: Olduğu yerde söylenip durmak.
  • Çaydan geçip derede boğulmak: Büyük güçlükleri yenmişken, önemsiz bir nedenle başarısızlığa uğramak: Bu son sınav sabrımı taşırdı ancak, çaydan geçip derede boğulmamalıydım. (B. Tetik)
  • Çayı çeltiğe tutmak: İşi geciktirmek.
  • Çayı (dereyi) görmeden paçaları sıvamak: Bir şey için, gerektiğinden çok önce hazırlanmaya başlamak: Bizim vükela namzetleri, kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar, çayı görmeden paçaları sıvıyorlar.
  • Denizden geçip çayda boğulmak: Büyük güçlükleri yenmişken, önemsiz bir neden dolayısıyla başarısızlığa uğramak: Ama ben daima denizden geçip çayda boğulmaya alıştırılmış bir masum milletin Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu derde muhatap sizden başka kimse bulamadım. (E. Göze)


Çay ile ilgili atasözleri ve anlamları


Akan Melen Çayının bir görüntüsü
Melen Çayı (Düzce)
İçinde "çay" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Çay bir olur, çeşme bin: Bir kaynağın pek çok yere yetebileceğini veya bir şeyin birçok farklı yoldan paylaştırılabileceğini ifade eder. Bir kaynaktan gelen bolluk, birçok farklı ihtiyaç için kullanılabilir (?).
  • Çay kenarında bağ alan sele alıverir, kırkından sonra kız alan ele alıverir: Bir işi o iş için gerekli ortamın bulunmadığı yerde yapmaya kalkışırsan bütün çaban boşa gider. Yaşlandıktan sonra genç kız alırsan sen öldükten sonra başkasıyla evlenmek zorunda kalır.
  • Çay kenarında kuyu kazar (kazılmaz): Zaten kolayca elde edilebilecek bir şeyi elde etmek için gereksiz yere çaba harcamayı ifade eder. Kişinin, zahmetsizce ulaşabileceği bir kaynağa daha zor yollardan ulaşmaya çalışmasını eleştirir.
  • Çay kuşu ayağından tutulur: Bir şeyin veya bir kişinin yakalanabilmesi için uygun yöntemlerin kullanılması gerektiğini belirtir. Her işin veya olayın kendi özel yöntemleri ve araçları vardır.
  • Çay kuşu, çay taşı ile vurulur*: Her işin kendine özgü bir yöntemi ve aracı olduğunu ifade eder. Doğru sonuca ulaşmak için uygun araç ve yöntemlerin kullanılması gerektiğini vurgular.
  • Çaya varmazdan, ayağından çarığını çıkarır (Çaya varmazdan çemrenme): Bir işin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli değilken veya sonucunu görmeden gerekli hazırlıkları yapıp harekete geçmenin aceleci ve düşüncesiz bir davranış olduğunu anlatır (çemrenmek: Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak).
  • Çaydaki balığa yağ kızartma: Henüz gerçekleşmemiş bir iş veya elde edilmemiş bir şey üzerinden çıkar sağlamaya çalışmanın anlamsız olduğunu ifade eder. Önce işin tamamlanması gerektiğini, ardından bu işten bir kazanç elde edilebileceğini vurgular.
  • Çaydan geçer derede boğulur (Denizden geçip çayda boğuldu): Büyük ve zorlu işleri başarıyla tamamlayıp, küçük ve önemsiz bir işte başarısız olan insanları ifade eder. Bu atasözü, büyük engelleri aşıp küçük bir engelde takılmanın ironisini vurgular.
  • Çayı geçinceye kadar keçiye "Abdurrahman Çelebi" derler: Çıkarcı kimseler birine işleri düştüğü zaman, o kişiden hoşlanmasalar bile işleri bitinceye kadar ona saygılı davranırlar.
  • Akan çay her zaman kütük getirmez: İnsan eline bir fırsat geçtiği zaman bunu iyi değerlendirmeli; çünkü aynı fırsatı bir daha yakalayamayabilir.
  • Akıllı düşününceye kadar, deli çayı geçer: Kendini akıllı sananlar çoğu kez akılsız diye tanınanlardan daha başarısız olur.
  • Dereyi (çayı, ırmağı) geçerken at değiştirilmez*: Bir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum veya zamanda yapılmamalıdır.
  • El üstündeki akçaya, çay kenarındaki bahçeye güvenilmez: Elde olmayan veya geçici şeylere güvenmenin riskli olduğunu ifade eder. İnsan, belirsiz ve güvencesiz durumlara dayanmamalı, daha sağlam ve kalıcı şeylere yönelmelidir. Başkalarının imkanlarına güvenerek bir işe girişmek yanlıştır.
  • Keçi çayı bağıra bağıra geçer: İnsan mecbur kaldığı zaman ne kadar zorlansa da başladığı işi mutlaka bitirir.
  • Kurbağaya "tu" demişler kendini çaya atmış: Olur olmaz her şeyden korkan kimseler, küçük bir harekette bile kaçacak yer ararlar.
  • Sel gibi gelen çay gibi gider: Kolayca ve hak edilmeden elde edilen kazançların hızla tükenebileceğini ifade eder. Bu tür kazançlar, uzun ömürlü ve kalıcı olmaz.