Çay |
- Kurutulmuş yaprakları haşlanarak suyu içilen, çaygillerden bir ağaççık, bu ağacın siyahımtırak renkte öğütülmüş yaprakları ve bu yaprakların sıcak suda demlenerek kırmızı renkli suyu: Namazdan sonra mükellef bir akşam yemeği yediler. Arkasından tavşan kanı nefis çaylar geldi. (A. E. Kavaklı)
- (coğrafya) Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu: Yağmurdan dolayı çay daha gür ve daha azgın akıyordu, eskisi gibi homurdanmıyor, gürlüyordu.
Çay ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "çay" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Çay (deniz) kenarında kuyu kazmak: Gereksiz yere çaba harcamak: Amacın sevinmek ise verdiğin emekler çay kenarında kuyu kazmaya benzer. (B. Sabırlı)
- Çay semaveri gibi yerinde fokurdamak: Olduğu yerde söylenip durmak.
- Çaydan geçip derede boğulmak: Büyük güçlükleri yenmişken, önemsiz bir nedenle başarısızlığa uğramak: Bu son sınav sabrımı taşırdı ancak, çaydan geçip derede boğulmamalıydım. (B. Tetik)
- Çayı çeltiğe tutmak: İşi geciktirmek.
- Çayı (dereyi) görmeden paçaları sıvamak: Bir şey için, gerektiğinden çok önce hazırlanmaya başlamak: Bizim vükela namzetleri, kendi kendilerine gelin güvey oluyorlar, çayı görmeden paçaları sıvıyorlar.
- Denizden geçip çayda boğulmak: Büyük güçlükleri yenmişken, önemsiz bir neden dolayısıyla başarısızlığa uğramak: Ama ben daima denizden geçip çayda boğulmaya alıştırılmış bir masum milletin Cumhurbaşkanı sıfatıyla bu derde muhatap sizden başka kimse bulamadım. (E. Göze)
Çay ile ilgili atasözleri ve anlamları
( * yaygın bilinen )
- Çay bir olur, çeşme bin: Bir kaynağın pek çok yere yetebileceğini veya bir şeyin birçok farklı yoldan paylaştırılabileceğini ifade eder. Bir kaynaktan gelen bolluk, birçok farklı ihtiyaç için kullanılabilir (?).
- Çay kenarında bağ alan sele alıverir, kırkından sonra kız alan ele alıverir: Bir işi o iş için gerekli ortamın bulunmadığı yerde yapmaya kalkışırsan bütün çaban boşa gider. Yaşlandıktan sonra genç kız alırsan sen öldükten sonra başkasıyla evlenmek zorunda kalır.
- Çay kenarında kuyu kazar (kazılmaz): Zaten kolayca elde edilebilecek bir şeyi elde etmek için gereksiz yere çaba harcamayı ifade eder. Kişinin, zahmetsizce ulaşabileceği bir kaynağa daha zor yollardan ulaşmaya çalışmasını eleştirir.
- Çay kuşu ayağından tutulur: Bir şeyin veya bir kişinin yakalanabilmesi için uygun yöntemlerin kullanılması gerektiğini belirtir. Her işin veya olayın kendi özel yöntemleri ve araçları vardır.
- Çay kuşu, çay taşı ile vurulur*: Her işin kendine özgü bir yöntemi ve aracı olduğunu ifade eder. Doğru sonuca ulaşmak için uygun araç ve yöntemlerin kullanılması gerektiğini vurgular.
- Çaya varmazdan, ayağından çarığını çıkarır (Çaya varmazdan çemrenme): Bir işin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli değilken veya sonucunu görmeden gerekli hazırlıkları yapıp harekete geçmenin aceleci ve düşüncesiz bir davranış olduğunu anlatır (çemrenmek: Bir işe girişmek için hazırlanmak, paçaları sıvamak).
- Çaydaki balığa yağ kızartma: Henüz gerçekleşmemiş bir iş veya elde edilmemiş bir şey üzerinden çıkar sağlamaya çalışmanın anlamsız olduğunu ifade eder. Önce işin tamamlanması gerektiğini, ardından bu işten bir kazanç elde edilebileceğini vurgular.
- Çaydan geçer derede boğulur (Denizden geçip çayda boğuldu): Büyük ve zorlu işleri başarıyla tamamlayıp, küçük ve önemsiz bir işte başarısız olan insanları ifade eder. Bu atasözü, büyük engelleri aşıp küçük bir engelde takılmanın ironisini vurgular.
- Çayı geçinceye kadar keçiye "Abdurrahman Çelebi" derler: Çıkarcı kimseler birine işleri düştüğü zaman, o kişiden hoşlanmasalar bile işleri bitinceye kadar ona saygılı davranırlar.
- Akan çay her zaman kütük getirmez: İnsan eline bir fırsat geçtiği zaman bunu iyi değerlendirmeli; çünkü aynı fırsatı bir daha yakalayamayabilir.
- Akıllı düşününceye kadar, deli çayı geçer: Kendini akıllı sananlar çoğu kez akılsız diye tanınanlardan daha başarısız olur.
- Dereyi (çayı, ırmağı) geçerken at değiştirilmez*: Bir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum veya zamanda yapılmamalıdır.
- El üstündeki akçaya, çay kenarındaki bahçeye güvenilmez: Elde olmayan veya geçici şeylere güvenmenin riskli olduğunu ifade eder. İnsan, belirsiz ve güvencesiz durumlara dayanmamalı, daha sağlam ve kalıcı şeylere yönelmelidir. Başkalarının imkanlarına güvenerek bir işe girişmek yanlıştır.
- Keçi çayı bağıra bağıra geçer: İnsan mecbur kaldığı zaman ne kadar zorlansa da başladığı işi mutlaka bitirir.
- Kurbağaya "tu" demişler kendini çaya atmış: Olur olmaz her şeyden korkan kimseler, küçük bir harekette bile kaçacak yer ararlar.
- Sel gibi gelen çay gibi gider: Kolayca ve hak edilmeden elde edilen kazançların hızla tükenebileceğini ifade eder. Bu tür kazançlar, uzun ömürlü ve kalıcı olmaz.
Soru/Yorum Formu