Cömert |
- Parasını, malını, sevgisini ve diğer sahip olduklarını esirgemeyip gerekli yerlere ve kimselere seve seve gönülden verebilen kimse. Eş anlamları eli açık, bonkör. Cömertlikten kesilmesin eliniz (Karacaoğlan). Çok cömert idi, fakir ve ihtiyaç sahiplerine yardım ederdi. (M. Çağlayan)
- (mecazi) Verimli olan, bol bol veren: Söyleyin bu delikanlı bahar / Bu sonsuz gökyüzü, sonra şu cömert toprak / Bizim değilse, sizin değilse / Asıl sahipleri kim? (Varlık)
Cömert ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde ya da anlamında "cömert" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Cömert davranmak: Sakınmadan, esirgemeden bol bol vermek: Halkına ve emrindekilere ziyadesiyle cömert davrandı. (C. Suyuti)
- Ekmeğine koç: Sofrasından konuk eksik olmayan, sofrası açık, cömert, konuk sever (kimse): "Ekmeğine koç," "ekmeğini paylaşan", cömert ve yardımsever insanlar makbuldür. Muhtaç birini gördüler mi, gel bir "ekmek yiyelim" derler, yemek yedirirler. (A. Ünsal)
- Eli açık (olmak): Cömert, rahat para harcayan: Bol gönüllüydü, eli açıktı. Vermeyi, paylaşmayı severdi, elindekini, avucundakini. (Ö. Temel)
- Eli geniş (olmak): Geçimi yolunda olan, cömert: Dileğini elde etmek zenginliğe bağlıdır. Miknetle güçlüdür ve büyük zengin olduğu için de eli geniştir ve altını boldur. (O. Ş. Gökyay)
- Gönlü bol: Cömert, eli açık: Ve ben, bütün hayatımda, Tahsin Hoca kadar gönlü bol, eli açık, dostlarına bonkör hatta müsrif birine rastlamadım. (İlgili cümle kaynağı: T. Saraç)
- Gönlü gani: Cömert, eli açık: Gönlü gani insanlar da şu cevabı verdiler: — Parayla satmayız, ey Allah'ın Resulü! Ancak Allah rızası için veririz! (M. N. Bursalı)
Cömert ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde veya anlamında "cömert" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler*: Başkalarının pohpohlamalarına kananlar mallarından ve canlarından olurlar.
- Cömert eli tutulmaz: Para harcamayı seven insanların elleri açık olur ve ödeme konusunda öne çıkmayı severler.
- Cömert vergisini hayırlıdan hayırsızdan esirgemez: Cömert bir insanın yardım ve desteklerini kimin hak edip etmediğine bakmaksızın herkese dağıtacağını ifade eder. Cömertlik, karşılık beklemeden yapılan iyiliklerdir.
- Cömertle nekesin (Nekesle cömerdin) harcı birdir*: (atasözünün anlamı)
- Cömerdin de nekesin de öldükten sonra sarılacağı kefen aynıdır (nekes: Cimri).
- Cimri, ucuz diye bir şeyin kötüsünü alır; ama aldığı kısa sürede yıpranıp bozulduğundan yenilerini almak zorunda kalır. Cömert ise çok para verip her şeyin iyisini alır. Sonuç olarak cimri de cömert de aynı parayı harcamış olur.
- Cömerdin bir akçası, cimrinin hazinesinden bereketlidir: Cömertlikle yapılan küçük bir katkının insanlara faydası olmayan büyük zenginlikten daha çok işe yarayabileceğini anlatır.
- Cömerdin eli Tuba ağacına, namerdin eli zakkum ağacına bağlıymış, biri "vermeyin" der, öteki "verin" dermiş: Cennetteki makbul Tuba ağacı insanlara cömertliği, makbul olmayan zakkum ağacı ise cimriliği telkin eder.
- Cömerdin malı artar: Yardımsever ve eli açık kimselerin işleri her zaman rast gider, yaptıkları her işten bol kazanç elde ederler.
- Ağalık (beylik) vermekle, yiğitlik vurmakla*: Liderliğin cömertlikle, kahramanlığın ise cesur eylemlerle kazanıldığını ifade eder. İnsanlar, büyük olmanın veya saygı görmenin, yaptıklarıyla hak edilmesi gerektiğini bilmelidir.
- Allah'ın verdiği taşar dökülür, kulun verdiği başa kakılır (Kul verdiğini duyurur, Hak verdiğini doyurur): Allah'ın cömertliğine kimsenin ulaşması mümkün değildir; insanlar yaptıkları en ufak bir iyiliği bile hatırlatmadan duramazlar.
- Asıl zengin verendir: Gerçek zenginliğin maddi birikimde değil, cömertlikte ve paylaşmada olduğunu ifade eder. Varlığını başkalarıyla paylaşan kişi, ruhsal zenginliğiyle daha değerli kabul edilir.
- Can cömertliği her yiğidin harcı değil: Bir kutsal ve sevilen bir şey uğrunda can feda edebilmek öyle kolay bir şey değildir; bunu fedakarlığı herkes gösteremez.
- Can cömertliği lakırdıya gelmez: İnsan bazen, bir şey için "gerekirse canımı veririm" der, ama iş ciddiye binince bundan vazgeçer.
- Cennetin kapısını cömertler açar: Cömertliğin ve başkalarına yardım etmenin ahlaki ve manevi olarak yüce bir değer olduğunu; cömertlik ve yardımseverliğin, kişinin ahirette de mükafatlandırılmasına vesile olacağını vurgular.
- Cimrinin zararı cömerdin kârından fazla olur: Cömert insan malın iyisini almak için paraya acımaz; malı bozulmadığı için uzun süre kullanır. Cimri insan ise paraya kıyamadığı için ucuz ve kötü mal alır; mal çabuk bozulur ve tekrar tekrar almak zorunda kalır.
- El kesesinden cömertlik olmaz: Başkalarının malıyla cömertlik yapmanın gerçek bir cömertlik sayılmayacağını ifade eder. Kişi, kendi emeği veya kazancıyla başkalarına yardım ettiğinde bu davranış değerli olur.
- Eli sıkı varlıklının konuğu olmaktansa eli açık yoksulun konuğu olmak yeğdir: Zengin fakat cimri kişi kimseye yardım etmez, evine gelen misafire bile ikramdan kaçınır; yoksul fakat cömert kimse ise, elinden geldiği kadar herkese yardım eder, konuğunu imkanları elverdiğince ağırlar.
- Er ekmeği meydan ekmeği*: Dürüst ve cömert kişiler mallarını kimseden saklamazlar.
- Helale cömertlik olmaz*: Eşlerin başkalarıyla düşüp kalkmasına yine eşler göz yummamalıdır. Bu konuda cömertlik diye bir durum söz konusu olamaz.
- Kalem cömert olur, ne dilersen yazar: Kalemin yazma yeteneğinin sınırsız olduğunu ve her türlü düşünceyi veya isteği ifade edebileceğini belirtir. Kalem, yazarın arzularını ve fikirlerini serbestçe yazabilir, bu nedenle ifadeler için sınırsız bir araçtır.
- Kapısını büyük açan, misafire katlanır: Misafirperverliğin ve cömertliğin birçok zorluğu ve sıkıntıyı tolere etmeye hazır olmayı gerektirdiğini vurgular. Misafirleri memnun etmek için bazen kişisel fedakarlıklar yapılması gerekebileceğini ifade eder.
- Mürüvvete endaze olmaz*: Cömertlik ve iyiliğin ölçüsü yoktur.
- Mürüvvetsiz adam, suyu çekilmiş değirmene benzer*: Cömert olmayan, iyilik yapmaktan hoşlanmayan biri, içinde yaşadığı toplum için bir değer taşımaz.
- Parası (akçesi) ucuz olanın kendisi kıymetli olur*: Paraya çok değer vermeyen, parasını esirgemeyen kimseye herkes değer verir, saygı duyar. Eli açık ve cömert kimseyi herkes sever.
- Sadaka verenin ömrü uzun olur: Cömertliğin ve yardımlaşmanın insanın hayatını bereketlendireceğini ifade eder. İyilik yapmak, sadece başkalarına değil, kişinin kendi yaşamına da huzur ve sağlık getirir.
- Var eli titremez: Varlıklı kimseler bağış yaparken eli açık davranırlar.
- Verdiğin her şey senin yanında kalır: Herkese yardım eden, cömert insanlara herkes severek yardım eder.
- Veren el, alandan üstündür*: Yardımını esirgemeyen, cömert, eli açık olan kimseye herkes saygı gösterir.
- Veren eli herkes öper*: Eli açık, cömert ve yardımsever kimse çevresinden iyilik ve saygınlık görür.
- Veren eli kimse kesmez*: Yardımsever, cömert kişiye kimse kötülük yapmayı düşünmez.
- Vermekle mal tükenmez: Varlıklı ve imkanları geniş olan kişi birazcık yardımsever ve eli açık davranmakla yoksulluğa düşmez.
- Yazın serçeye kim olsa yem verir: Bolluk zamanlarında herkesin yardımsever ve cömert olabileceğini, esas cömertliğin zor zamanlarda gösterilmesi gerektiğini ifade eder. Gerçek değer, kıtlık veya zorluk anlarında yapılan yardımlarda ortaya çıkar.
- Yiğit yiğide at bağışlar*: Mertliğin bir ölçüsü de cömertliktir.
- Yiğitlik vurmakla, zenginlik vermekle: Cesaret ve kahramanlığın eylemle, zenginliğin ise paylaşarak gösterildiğini ifade eder. Gerçek yiğit, gücünü kullanarak kahramanlık yaparken, gerçek zengin de cömertliğiyle tanınır.
Ayrıca bkz.: Cimri ile ilgili atasözleri ve deyimler
Soru/Yorum Formu