|
| Eski çanak |
- Toprak, metal, plastik gibi maddelerden yapılmış, yayvan, çukurca kap.
- (botanik) Çiçeğin hemen altındaki (çiçek goncası açılınca oluşan) yeşil yapraklar.
- Eski hat sanatında bazı harflerin alt yanlarında çanağa benzer yuvarlak, karınlı kısım.
- (coğrafya) Çevresine göre alçakta kalmış, genellikle tekne biçiminde yer.
- Sütun başlıklarının çanağa benzeyen kısmı.
Çanak ile ilgili birleşik kelimeler
- Çanak bastı: Evde hazırlanan sucuk içi.
- Çanak çömlek: Topraktan pişirilerek yapılmış türlü kaplar.
- Çanak gibi: (Küçük olması gereken kaplar ve şeyler için) Büyük olmak.
Çanak ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "çanak" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Çanak ağızlı:
- Büyük ağızlı.
- Söylenmemesi gereken şeyleri söyleyen.
- Çanak tutmak: (deyiminin anlamı) Olumsuz her davranışı, olayı büsbütün kışkırtacak biçimde davranmak ve söz söylemek.
- Çanak yalamak: Dalkavukluk etmek.
Çanak ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "çanak" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar: (atasözünün anlamı) Bir kimse kendisi için önceden ne gibi hazırlıklar yapmışsa ileride onun veriminden o ölçüde yararlanır.
- Çanakta balın olsun, Yemen'den (Bağdat'tan) arı gelir (pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir): Değerli malı olan kimsenin, müşteri bulma kaygısı çekmesine gerek yoktur.
Soru/Yorum Formu