Çanak nedir ne demektir? Çanak ile ilgili atasözleri deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Üzerinde otantik desenler olan eski çanak
Eski çanak
  1. Toprak, metal, plastik gibi maddelerden yapılmış, yayvan, çukurca kap: Çanakkale çanağıdır, ondan sır çıkmaz (Atasözü)
  2. (botanik) Çiçeğin hemen altındaki (çiçek goncası açılınca oluşan) yeşil yapraklar.
  3. Eski hat sanatında bazı harflerin alt yanlarında çanağa benzer yuvarlak, karınlı kısım.
  4. (coğrafya) Çevresine göre alçakta kalmış, genellikle tekne biçiminde yer.
  5. Sütun başlıklarının çanağa benzeyen kısmı.

Çanak ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "çanak" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Çanak ağızlı:
    1. Büyük ağızlı.
    2. Söylenmemesi gereken şeyleri söyleyen, sır saklamayan.
  • Çanak tutmak:
    1. Davranışları veya sözleriyle kötü bir sonuca yol açmak: Kendisi yanlış anlaşılmalara çanak tuttu.
    2. İsteyerek veya istemeyerek bir şeyin olmasına sebep olmak, zemin hazırlamak: Krizin ana nedeninin oluşumuna çanak tuttu. (İ. Önder)
  • Çanak yalamak: Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstermek, dalkavukluk etmek: Bu haklı ve gerçek sözlerini yeri geldikçe uluorta söylediği gibi, aynen bu minval üzere raporlar da yazdı. Takdir edilmesi gerekir ki, ne Çar'ın hışmından korktu ne de çanak yaladı. (E. Subaşı)
  • Ağzı çiriş çanağına dönmek: Ağzı kuruyup acılaşmak: Hikmet, başı sersem, ağzı çiriş çanağına dönmüş, uyanır. Vakit, akşamın ikisidir... Ne yapacak?.. (M. Yesari)
  • Ağzını burnunu çarşamba çanağına çevirmek: Aşırı bir biçimde döverek perişan duruma getirmek: Dövüştüler. Ağzını burnunu çarşamba çanağına çevirmişti. (M. Kemal)
  • Gözleri kan çanağına dönmek: Uykusuzluk, ağlama, çok içki içme gibi nedenlerle gözleri çok kızarmak: Bitkindi. Ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüştü. (Ö. Tüm)
  • Kan çanağına dönmek: (Gözler ağlamaktan veya başka bir sebeple) Kıpkırmızı olmak, kanlanmak: Saçı başı dağılmış, ağlamaktan gözleri kan çanağına dönmüş, hatta şuurunu yarı yarıya kaybetmişti. (H. Tokak)

Çanak ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "çanak" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Çanak çanağa değer kırılır: Çatışan veya kavga eden kişilerin kaçınılmaz olarak zarar göreceğini ifade eder. Anlaşmazlık ve kavgalar, tarafların her ikisine de olumsuz sonuçlar getirir.
  • Çanakta balın olsun, Yemen'den (Bağdat'tan) arı gelir (pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir)*: Değerli malı olan kimsenin, müşteri bulma kaygısı çekmesine gerek yoktur.
  • Çanağa ne doğrarsan kaşığında o çıkar*: Bir kimse kendisi için önceden ne gibi hazırlıklar yapmışsa ileride onun veriminden o ölçüde yararlanır.
  • Aşın tadı tuz (ama) çanakla yenmez: Tuzun ve diğer herhangi bir şeyin fazlasının zararlı olabileceğini ve dengeli bir yaklaşımın önemini vurgular.
  • Dökülen çanak geri dolmaz: Bir kez kaybedilen şeylerin geri kazanılmasının çok zor olduğunu ifade eder. Hayatta yapılan hatalar veya kayıplar, çoğu zaman telafi edilemez.
  • Düğün evini bilmez çanak çömlek taşır: Birinin bir yer veya durum hakkında hiçbir bilgisi olmadığı halde gereksiz işlere kalkıştığını ifade eder.
  • Kocakarı lakırdısı çanak çömlek tıkırtısı: Yaşlılık insanı hiç durmadan söylenen, konuşmaktan başka işe yaramayan biri haline getirir.
  • Köpek bile yal yediği çanağa pislemez*: İnsan iyiliğini gördüğü bir yere kötülük yapmaz, zarar vermez.
  • Sermayesi çanak çömlek, tüccarlıktan dem vurur: Elindeki imkanlar sınırlı olan bir kişinin, abartılı iddialarda bulunmasını eleştirir. Kişinin sahip olduklarıyla orantısız bir şekilde övünmesi veya büyük işler başarmış gibi görünmesi alay konusu edilir.

Çanak ile ilgili birleşik kelimeler

  • Çanak bastı: Evde hazırlanan sucuk içi.
  • Çanak çömlek: Topraktan pişirilerek yapılmış türlü kaplar.
  • Çanak gibi: (Küçük olması gereken kaplar ve şeyler için) Büyük olmak.